KAYNAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• kochendes
• heißes
• siedendem
• Furunkel
• brodelnder
• kochendem
• heißem
• heiße
• heißen
• kochenden
• kochende
• siedenden
• siedende

Kaynar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yanagi… kaynar su.
Kochendes Wasser.

Kaynar su diyorum.
Mit kochendem Wasser.

Peki bu? Kaynar şeker.
Und die da? Das war… brodelnder Zucker.

Kaynar su lazım.
Ich brauche kochendes Wasser.

Peki bu? Kaynar şeker?
Das war… brodelnder Zucker. Und die da?

Kaynar su ve havlu lazım.
Ich brauche kochendes Wasser und.

Üzerine içecekler kaynar sudan.
Und darauf heißes Wasser trinken;

Kaynar Kayaya hoşgeldiniz.
Willkommen im Brodelnden Felsen.

Üstüne de kaynar su içeceksiniz.
Und darauf heißes Wasser trinken;

Kaynar su ve limon gibi bir şey.
Kochendes Wasser und'ne Zitrone.

Doğruca kaynar suya daldı!
Juvias kochendes Wasser wurde gefroren?!

Kaynar sudan ve irinden başka.
Außer heißem Wasser und stinkender Brühe.

Ve üzerine kaynar su içeceksiniz.
Und darauf heißes Wasser trinken;

Kaynar su ve irinden başka.
Außer siedendem Wasser und ungenießbarer Flüssigkeit.

Üstüne de kaynar sudan içeceksiniz.
Und darauf heißes Wasser trinken;

Ateş karıncalarının üstüne kaynar su dökmüşüz gibi!
Kochendes Wasser auf Ameisen kippen!

Ya kaynar su falan dökülürse?
Oder kochendes Wasser verschüttest?

Onun üzerine kaynar su içeceksiniz;
Und dann darauf heißes Wasser trinken;

Ya kaynar su falan dökülse bir yerine?
Oder kochendes Wasser verschüttest?

Vince yüzüme kaynar kahve döktü.
Vince schüttete heißen Kaffee in mein Gesicht.

Bu da kaynar su ya da buhar demek oluyor.
Es war entweder kochendes Wasser oder Dampf.

İçecek olarak sadece kaynar su ile irin bulurlar.
Sondern nur heißes Wasser und stinkenden Eiter.

Kaynar suyun içindeki ıstakoz gibisin.
Sie schwimmen in heißem Wasser… sie sind der Hummer.

Üzerine de kaynar su içeceklerdir.
Und dann darauf heißes Wasser trinken;

Kaynar su ve şeritler halinde kesilmiş havluya ihtiyacım var.
Ich brauche kochendes Wasser und.

Her şeyi kaynar suda temizliyorum.
Ich weiche alles in kochendem Wasser ein.

Onlar kızgın ateşte ve kaynar sularda.
Sie werden inmitten von glühenden Winden und siedendem Wasser sein.

İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar.
Das ist- sie sollen es kosten- heißes Wasser und stinkender Eiter.

İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde.
Sie werden inmitten von glühenden Winden und siedendem Wasser sein.

Kaynar suda, sonra da ateşte yakılacaklardır.
Ins heiße Wasser und dann ins Feuer als Brennstoff geworfen werden.