KAZANDIĞI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• gewinnt
• verdient
• gewonnenen
• erworben hat
• erlangt
• gewann
• gewinnen
• gewonnen
• verdienen
• gewonnene
• verdiente
• erworben haben

Kazandığı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kimin kazandığı umurumda değil.
Mir egal, wer gewinnt.

Malını nerede kazandığı.
Woher sie ihre Anlageideen gewinnen.

Kimin kazandığı umrumda değil.
Mir ist egal, wer gewinnt.

Amerikalıların çok para kazandığı bir şey.
Offenbar etwas, womit sie viel Geld verdienen.

G= Kazandığı maç sayısı.
GS= Summe der gewonnenen Spiele.

Ve insanların kazandığı yere git.
Und geh dorthin, wo die Menschen gewinnen.

Kimin kazandığı önemli değil, tamam mı?
Es ist egal, wer gewinnt, ok?

Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
Was nützt ihm sein Besitz und das, was er erworben hat?

Kimin kazandığı umurumda değil.
Mir ist egal, wer gewinnt.

Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
Nicht nützt ihm sein Vermögen und das, was er erworben hat.

Herkesin kazandığı piyango!
Die Staatslotterie. Wo alle gewinnen.

Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
Nichts soll ihm sein Vermögen nützen, noch das, was er erworben hat.

Ve kimin kazandığı umrumda değil.
Es ist mir völlig egal, wer gewinnt.

Amerikalıların çok para kazandığı birşey.
Offensichtlich etwas, womit Amerikaner ziemlich viel Geld verdienen.

Yeniden kazandığı gözleriyle görebilmesi.
Wieder sehen können mit neu gewonnenen Augen.

Amerikalıların çok para kazandığı bir şey.
Offensichtlich etwas, womit Amerikaner ziemlich viel Geld verdienen.

Yarışı kimin kazandığı bir atın umurunda değildir.
Pferden ist es scheißegal, wer ein Rennen gewinnt.

Öyle olmalı; anladığım kadarıyla, Bay Turnerın servetini kazandığı altın madenlerinde.''.
Richtig,- in den Goldminen, wo Herr Turner- soviel ich gehört habe- sein Vermögen erworben hat.«.

Uzaylıların kazandığı savaş ve bu.
Die Alliierten gewinnen den Krieg und das hier.

Para kazandığı sürece Vadim onun umurunda değil.
Was mit Vadim passiert, ist ihm egal, solange er nur Geld verdient.

Bushun ikinci kez kazandığı gece seni aradım.
Ich rief an, als Bush zum zweiten Mal gewann.

Anadolu Isuzu, ihracat pazarlarındaki büyümesini, gerçekleştirdiği teslimatlar ve kazandığı ihalelerle devam ettiriyor.
Anadolu Isuzu setzt sein Wachstum auf den Exportmärkten mit den gewonnenen Lieferungen und Ausschreibungen fort.

Bütün bilyelerini kazandığı zamanı… sınıf arkadaşlarının.
Alle Murmeln der Klasse gewann.

Waltın kazandığı onca para. Para. Araba yıkama servisini aldığınızda.
Das Geld. Das ganze Geld, das Walt verdient hat.

Bu yaşta bir kadının kazandığı değişik duygusallıklara.
Eine andere Sinnlichkeit, etwas, was eine Frau mit dem Alter erlangt.

Cicero kazandığı dava sonrası konuşmalarını yayınladı.
Cicero veröffentlichte kurz nach dem gewonnenen Prozess seine Reden.

Çünkü herkesi, kendi kazandığı bağlar”( Tur 52/17-21).
Jedermann ist an das, was er erworben hat, gebunden(21)(Tur 52/17-21).“.

Herkesin kazandığı, Tenderville Tombalaya geldiğiniz için teşekkürler.
Danke für Ihren Besuch bei Tenderville Bingo, wo jeder gewinnt.

Bela Bayan Romanoff. Kimin kaybedip kazandığı fark etmez, bela her zaman döner.
Ärger. Egal, wer gewinnt oder verliert, Ärger gibt es immer.

Onların kazandığı, senin ise kaybettiğin zamankinden çok daha iyi bir duygu.
Als Ausgleich dafür,… wenn sie gewinnen und du verlierst.