KEMIKLERINDE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Kemiklerinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tarak kemiklerinde içe dönüklük.
In Knochen umgewandelt hat.
Kanın kurudu; ilik yok artık kemiklerinde.
Marklos ist dein Gebein, dein Blut ist kalt.
Kemiklerinde et bile yok.
Die hat kein Fleisch auf den Rippen.
Bazı insanlar kemiklerinde endişe duyuyorlar.
Einige Sorgen bereitet der Knochen.
Bu senin kafandadır, teninde, kemiklerinde.
Es ist in Deinem Kopf,… Deiner Haut,… Deinen Knochen.
Ustabaşının kemiklerinde diş izleri bulmuşlar.
Die Knochen des Vorarbeiters weisen Bissspuren auf.
Kemiklerinde ve başında günlerdir ona işkence eden bir ağrı var.
Knochen- und Kopfschmerzen quälen sie seit Tagen.
Aynı olayı bacak kemiklerinde de görüyoruz.
Das gleiche Phänomen sehen wir auch im Knochen.
Bir kamyonete takılıp, bir kaç mil sürüklenen… bir geyiğin kemiklerinde görmüştüm.
An den Knochen eines Rehs, das sich in einem Pickup verfing und ein paar Meilen mitgeschleift wurde.
Arkadaşın J.P. nin kemiklerinde pek et yoktu.
Dein Freund J.P. hatte nicht viel Fleisch auf den Knochen.
İnsanlığın kökeni gerçeği, uzak geçmişimizin kumaşında, metalinde,taşında ve kemiklerinde bulunabilir mi?
Könnte die Wahrheit über den Ursprung der Menschheit in diesen Stoffen, Metallen,Steinen und Knochen liegen?
Bu hastalığa sahip kişilerin kemiklerinde kolayca kırılmalar.
Die Knochen von Menschen mit dieser Krankheit brechen sehr leicht.
Ayrıca, topukların kemiklerinde yaralanmalar da dahil olmak üzere kronik hastalıkları olan insanlara rahat gelmeyin.
Auch nicht entspannen Menschen mit chronischen Krankheiten, einschließlich, mit Verletzungen an den Knochen der Fersen.
İkinci ve üçüncü ayak parmak kemiklerinde enfeksiyon var.
Die Knochen Ihres zweiten und dritten Zehs sind entzündet.
D vitamini eksikliği insanlara sinsice yaklaşır ve kemiklerinde her çeşit probleme, bağışıklık sistemlerinde kademeli bir bozulmaya ya da bağışıklık kaybı problemlerine ve büyük ihtimalle ruh hallerinde ve sağlıklarında akıl sağlıklarında problemlere yol açar.
Vitamin-D-Mangel entwickelt sicht schleichend und verursacht alle möglichen Probleme, von den Knochen bis zum allmählichen Verfall des Immunsystems oder dem Verlust der Immunfunktion und wahrscheinlich Probleme mit der Stimmung und Verfassung, der psychischen Verfassung.
Şaka yapıyor olmalısın. Elflerin sorunu kemiklerinde hiç et olmamasıdır.
Der Haken bei Elfen ist, sie haben kaum Fleisch auf den Knochen.
Bunu gözden geçirmek için kemiklerinde biraz et olan birine ihtiyacım var.
Brauchen Sie jemanden mit etwas Fleisch auf den Knochen, um dies zu überprüfen.
Jelatinde bulunan amino asitler de genellikle belli hayvanların kemiklerinde ve organlarında bulunur.
Die Aminosäuren, die in Gelatine gefunden werden, werden normalerweise auch in den Knochen und Organen bestimmter Tiere gefunden.
Darbe izleri; yetişkinlerin ve çocukların bütün kafataslarında,bütün uzun kemiklerinde ve diğer kemiklerinde görülebiliyor.”.
Percussion-Markierungen sind an allen Schädeln,allen langen Knochen und anderen Knochen von Erwachsenen und Kindern sichtbar.".
Kemiğini bulduğum kıza ne yapmıştın?
Was ist dem Mädchen passiert, dessen Knochen ich fand?
Ve kemiklerinin kırılmasını o da hissedecek.
Und er wird das Brechen deiner Knochen spüren.
Kemiklerine karşılık ruhum.
Deine Knochen für meine Seele.
Senin için her kemiğim feda. Umarım bunu biliyorsundur.
Ich breche mir jeden Knochen im Leib für dich.
Kemiğim vücudumdan dışarı çıkmıştı.
Der Knochen kam aus der Haut raus.
Kemik iliği testi ve omurilik sıvısı istiyorum.
Ich will einen Knochen- und Rückenmarkstest.
Seni kemiklerine kadar keseceğim.
Ich schneide Ihnen bis zum Knochen.
Burada öleceğiz, insanlar dabir gün kemiklerimizi bulacak, ben de senden nefret edeceğim!
Und wir werden hier draußen sterben, undeines Tages wird man unsere Knochen finden und ich hasse dich!
Kemiklerimizi alıp Irmağın derinliklerine gömebilirler.
Sie können unsere Knochen tief unterm Fluss vergraben.
Kemikleriniz her 10 yılda yenileniyor.
Regenerieren sich unsere Knochen alle 10 Jahre.
Arthur Delacroixin kemiklerinin yüzüstüne çıkmasının bir sebebi var.
Arthur Delacroix' Knochen kamen nicht ohne Grund aus dem Erdboden.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0276

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca