KIRANIZI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Kiranızı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kiranızı ödeyin!
Bezahlt die Miete!
Öyleyse kiranızı nasıl ödüyor?
Also wie bezahlt sie Ihre Miete?
Kiranızı ödeyebiliyor musunuz?
Habt ihr eure Miete bezahlt?
Hele ki şu an kiranızı bile zor ödüyorken?
Können aber kaum Ihre Miete bezahlen?
Kiranızı veya ipoteğinizi önceden ödeyin.
Sie haben Ihre Miete oder Hypothek bezahlt.
Ben her ay sizin kiranızı takır takır ödüyorum.
Ich zahle eure Miete Monat für Monat.
An8} kalacak bir ev bulacak ve iki yıllık kiranızı ödeyecek.
An8}eine Wohnung und übernimmt für zwei Jahre die Miete.
Ben de kiranızı iki katına çıkarmamak zorunda değilim.
Und ich muss Ihnen nicht die Miete verdoppeln.
Aksi halde, kontratın sonuna kadar kiranızı ödemek zorunda kalacaksınız.
Ansonsten müssten Sie bis zum Ende der Mietzeit die Miete bezahlen.
Kiranızı beş ay boyunca ayda bin dolar arttıracağım.
Für fünf Monate. Nun, ich erhöhe einfach Ihre Miete um $1000 pro Monat.
Belki fazladan faturalarınız vardı ve kiranızı ödeyemezsiniz.
Vielleicht haben Sie einige zusätzliche Rechnungen und können Ihre Miete nicht bezahlen.
Kiranızı ödeyene kadar buradan bir saç teli bile götüremezsiniz.
Sie dürfen nicht ein Haar wegbringen, bevor die Miete nicht bezahlt ist.
Sizi temin ederim ki, kiranızı, hem de küçük bir ikramiyeyle birlikte alacaksınız.
Ich versichere Ihnen, Sie bekommen die Miete. Mit einem Bonus.
Bu şu demek; kiranızı 2-3 yıl boyunca ödüyorlar ve size dışarı çıkıp dünya ile ticaret yapmanızı sağlayacak nakdi veriyorlar.
Das heißt, er zahlt zwei oder drei Jahre lang Ihre Miete und gibt Ihnen Startkapital, damit Sie raus in die Welt gehen und Handel treiben können.
Öte yandan, kiranızı ve faturalarınızı ödemek hem acil hem de önemlidir.
Auf der anderen Seite ist die Zahlung Ihrer Miete und Ihrer Rechnungen sowohl dringend als auch wichtig.
Kiranın, tüm borçların falan ödenmesi harika bir şey, değil mi?
Ist es nicht wundervoll, dass die Miete bezahlt ist?
Kiranın adamları onu Hollanda adasına götürdü ve köle olarak sattılar.
Kiras Männer haben ihn auf die Insel der Holländer gebracht und als Sklaven verkauft.
Kiranın komutasında bin adamı var.
Kira hat 1000 Mann unter seinem Kommando.
Kiranın adamları bütün bölgeyi ele geçirmiş olacak.
Kiras Männer haben die ganze Provinz in ihrer Gewalt.
Yıl önce kiramızı zor ödüyorduk.
Vor zehn Jahren konnten wir kaum die Miete bezahlen.
Ama şimdi Kiranın kuzenleri var.
Aber Kira hat jetzt Cousinen.
Kiraya Rudynin umutsuz vaka olduğunu söyledim.
Ich sagte Kira, dass Rudy ein hoffnungsloser Fall sei.
Kiranın ölümü onu öldüren şey.
Kiras Tod macht ihn fertig.
Sence Kiranın ölümü mü onu bu hâle getirdi?
Sie glauben Kiras Tod hat ihm das angetan?
Kiraya da yaptığım şey bu değil miydi?
Ist es das, was du Kira angetan hast?
Kiranın günü biraz geçti de.
Die Miete ist ein wenig überfällig.
Kirayı ben öderim.
Ich zahle die Miete.
Kiramı ödeyeceğim.
Meine Miete bezahlen.
Kirayı bulacağız.
Wir suchen Kira.
Kirayı kendi yöntemimle bulabilirim.
Ich kann Kira alleine finden.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0263

Farklı Dillerde Kiranızı

S

Kiranızı eşanlamlıları

kiralama

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca