Kravatlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Zaten her gün kravatlı.
Ben kravatlı doğmuşum.
İyi akşamlar.- Kravatlı.
Kravatlı, gri takım elbiseli.
Ceketli ve kravatlı.''.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Derken kravatlı biri gelir.
Takım elbiseli ve kravatlı olan.
Kravatlı herhangi bir şey.
Takım elbise ve mavi kravatlı.
Kravatlı erkekler hoşuma gider.
Takım elbiseli ve kravatlı olmalısın.
Pencerenin yanındaki kırmızı kravatlı.
Ne? O kravatlı adam mı?
Nasıl biriydi?- Ceket ve kravatlı.
Kırmızı kravatlı hala dışarıda!
Kravatlı ve ceketli memurlar işe gidişteler.
Siyah takımlı ve mavi kravatlı olan… Farzad Qadir.
Kravatlı adam, karısı onu götürdü. Haydi.
Kim?- Gri gömlek ve kravatlı, keçisakallı?
Haydi. Kravatlı adam, karısı onu götürdü.
Buradakilerin hepsi kravatlı terörist!
Kravatlı şirin çocukların benimle flört etmesi en sevdiğim kısmı.
Siyah çanta, kırmızı kravatlı, Onu yakalayın!
Beyaz gömlekli, kravatlı bir adam bir telefon kulübesini taramış.
Sizi takım elbise ve kravatlı Cenevrede gördük.
Elbette, yanına kravatlı, Harvardda doktora yapmış… bir uzman alıp, olayları ona açıklatabilirsin.
İş adamları uzun kollu ve kravatlı bir takım elbise giyerler.
O bekleme odasına takım elbise ve kravatlı olarak girdim. Ve Muhtemelen lise eğitimi bile almamış diğer yarım düzine eski mahkumlarla bir hademelik işi için yalvarmayak amacıyla orada olduğumu fark ettim.
Kurban iyi giyimli, kravatlı ve spor ceketli.
Ama takım elbiseli ve kravatlı. Sadece adamımızı görüyoruz, seni, 20li yaşların sonunda, dağınık saçlı Konuşma yok.