KULAĞI VAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

haben Ohren

Kulağı var Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kaç kulağı var?
Wie viel Ohren?
Çünkü tam 4 kulağı var!
Es sind genau vier Ohren!
Yerin kulağı var.
Die Wände haben Ohren.
Daniel Booneun… kaç kulağı var?
Ohren hat Daniel Boone?
Yerin kulağı var ha?
Die Wände haben Ohren.
Sessiz ol! Ağaçların kulağı var.
Diese Bäume haben Ohren.
Duvarların kulağı var dostum.
Die Wände haben Ohren, Mann.
İçeride duvarların kulağı var.
Zu viele Augen und Ohren da drin.
Yerin kulağı var. Hayır, olmaz.
Nein, die Wände haben Ohren.
Onda kartal kulağı var.
Er hat Adler Ohren.
Çünkü burada duvarların bile kulağı var.
Denn auch die Wände haben Ohren.
Yirmilik kulağı var onda.
Sie hat die Ohren einer 20 Jährigen.
Dikkat: Duvarın da kulağı var.
Achtung, die Wand hat Ohren!
Duvarların kulağı var biliyorum ama demek çalıların da varmış.
Wände haben Ohren. Aber Sträucher scheinbar auch.
Duvarların kulağı var.
Die Wände haben Ohren.
Anlaşıldı.- Pisliklerin sınıfta gözü ve kulağı var.
Roger. und Ohren im Klassenzimmer.
Onda müzik kulağı var.
Sie hat ein Ohr dafür.
Carlın, son derece güçlü bir hükümet görevlisinin ofisinde kulağı var.
Carl hat das Gehör eines mächtigen Regierungsbeamten.
Hayvanın iki kulağı var.
Nun hat das Tier ja zwei Ohren.
Evet, duvarların kulağı var ama bu özelliği ile gözleri de var..
Ja, Wände haben Ohren, aber auch Augen.
Sessiz ol! Ağaçların kulağı var.
Die bäume haben ohren. sei still.
İnsanın neden iki kulağı var da bir ağzı var?.
Warum der Mensch zwei Ohren hat, aber nur einen Mund?
Roarkeun her yerde gözü ve kulağı var.
Roarke hat überall Augen und Ohren.
Yemin ediyorum, yerin kulağı var.
Ich schwöre, die Wände haben Ohren.
Orman sahipleri yasamanın konuşmasını istemiyorlar,çünkü yerin kulağı var.
Der Waldeigentümer läßt den Gesetzgeber nicht zu Wort kommen,denn die Wände haben Ohren.
Bana kalırsa burada yerin kulağı var. Ayrıca.
Außerdem scheinen die Wände hier Ohren zu haben.
Ingridin her yerde gözü kulağı var.
Ingrid kann überall Augen und Ohren haben.
Aslında sana bir pretzel verirdim ama yerin kulağı var ve ben salak değilim.
Ich würde dir ja eine Brezel geben, aber die Wände haben Augen, und ich bin nicht blöd.
Ördeklerin. Ağaçların. Ördeklerin kulağı var mı?
Haben die Enten Ohren? Die Bäume und Enten haben Ohren.
Hayvanlar kulakları var.
Die Biester haben Ohren.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0272

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca