KULAKLARIM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Ohren
• Ohr
• Gehör
• ich höre

Kulaklarım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kulaklarım iyi değil.
Ich höre nicht so gut.

Bunlar benim kulaklarım.
Das sind meine Ohren.

Kulaklarım var Dwight.
Ich habe Ohren, Dwight.

Örneğin kulaklarım. Ben.
Mein Ohr, zum Beispiel.

Kulaklarım iyi duymuyor.
Ich höre nicht mehr gut.

Tamam. Ben tüm kulaklarım.
Ich bin ganz Ohr. Ok.

Evlat, kulaklarım var benim.
Kleiner, ich habe Ohren.

Benim gözlerim ve kulaklarım var.
Ich habe meine Augen und Ohren.

Kulaklarım sende, Senatör.
Ich bin ganz Ohr, Senator.

Kapım ve kulaklarım açık.
Offene Tür, offenes Ohr.

Kulaklarım nasıl da yanıyor!
Welch Feuer durchströmt mein Ohr!

Gözlerim ve kulaklarım olarak.
Als Augen und Ohren.

Kulaklarım beni yanıltmıyorsa öyle.
Wenn mich mein Gehör nicht täuscht.

Yorgunum, kulaklarım çınlıyor.
Meine Ohren dröhnen. Müde.

Kulaklarım kafamdan uçup gitmek istedi.
Ich wollte mir die Ohren zuhalten.

Gözlerim de. Kulaklarım sizde.
Ich bin ganz Ohr und Augen.

Kulaklarım çınlıyor ve nefes alamıyorum.
Meine Ohren dröhnen, ich kann kaum atmen.

Gözlerim, kulaklarım, gırtlağım.
Augen, Ohren und Kehlkopf.

Sizin çeneniz dinlenir, benim kulaklarım.
Sie entspannen lhren Kiefer und ich meine Ohren.

Garth, benim kulaklarım sende yok.
Garth, du hast nicht meine Ohren.

Kulaklarım ve sesim olmadan nereye giderim?
Wie kann ich ohne meine Ohren und Stimme gehen?

Ben buradayım ve kulaklarım sende.
Ich bin hier und ich bin ganz Ohr.

Minik kulaklarım duyuyor, o zaman.
Meine winzigen Ohren hören, desha.

Sen benim gözlerim ve kulaklarım olacaksın.
Du wirst mir Augen und Ohren sein.

Fakat kulaklarım beni yanıltmıyor.
Und mein Ohr hat mich nicht getäuscht.

Söyleyeceğin bir şey yok mu?-'' Kapım ve kulaklarım açık?
Offenes Ohr. Du möchtest mir nichts sagen?

Belki de kulaklarım fazla büyük olduğundandır.
Vielleicht sind die Ohren zu groß.

Müziğe yatkın olan kulaklarım değil, ellerim.
Meine Ohren sind nicht musikalisch, sondern meine Hände.

YILDIZ- Kulaklarım daha yüz söz içmedi ağzından.
Mein Ohr trank keine hundert Worte noch.

Affedersin, birisi o kadar bağırdı ki kulaklarım hâlâ çınlıyor.
Sorry, meine Ohren klingeln immer noch.