Lüksümüz yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bizim oyalanma lüksümüz yok.
Ihtiyacımız var. Bir tane bile zekâyı boşa harcama lüksümüz yok.
Gecikme lüksümüz yok.
Sabit takımlara sahip olma lüksümüz yok.
Bizim bu lüksümüz yok, dolayısıyla olmasını sağlıyoruz.
Hata yapma lüksümüz yok.
Seyahat etmeyi seviyoruz ve zaman kaybetme lüksümüz yok.
Yas tutma lüksümüz yok.
Bu kalenin kontrolünü kaybetme lüksümüz yok.
Biz Yahudilerin pisliğe bulaşma lüksümüz yok. Sıçan ve hamamböceği olarak görülüyorduk.
Ahlaki değerlere dikkat edecek lüksümüz yok.
Hata yapma lüksümüz yok.
Ve tekrar sadece bir insan ve duygusal olma lüksümüz yok.
Prensipleri uygulama lüksümüz yok.
Çünkü, eğer Nashvillede bulamazsınız iki saat uzaklıktaki Birmighama gidebilirsiniz, ve istediğinizi elde edersiniz. EğerClevelandda bulamazsanız Cincinnatiye gidersiniz. Bizim bu lüksümüz yok, dolayısıyla olmasını sağlıyoruz.
Daha fazla zaman kaybetme lüksümüz yok.
Ve bu kişi de sen olmalısın.- Herkesin nihilisti…-… oynama lüksü yok.
Şu an seçme lüksüm yok, Doktor.
Hoşgörülü olmama lüksüm yok.
Ren. Tıpkı senin gibi benim de kaybetme lüksüm yok.
Değil. Bazılarımızın her şeyi en basite indirgeme lüksü yok.
Benim uçaktan… korkma lüksüm yok.
Sana sıfır yıldız verir, bu işi kaybetme lüksün yok.
Korku. Bu çocukların kişiyi üniformadan ayırma lüksü yok.
Zamanımı boşa harcama lüksüm yok.
Ülkenin buna lüksü yok.
Senin zayıf olacak lüksün yok.
Büyük kardeşlerin mutlu cehalet lüksü yoktur çünkü.
Ekonomi bu hâldeyken,seçici olma lüksüm yok.
Ninovalıların bizim bugün sahip olduğumuz kadar bol bilgi edinme lüksleri yoktu.