LEAHIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Leah
• Leahs

Leahın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Leahın sana ihtiyacı var.
Leah braucht dich hier.

Bu yüzden Leahın peşinde.
Deshalb ist er hinter Leah her.

Leahın cinayetinden önce ve sonra.
Vor Leahs Ermordung und danach.

Grubun kurucularından biri olan Leahın dediğine göre.
Wie Leah, eine der Gründerinnen der Gruppe sagt.

Leahın cinayetinden önce ve sonra.
Vor Leahs Ermordung und hinterher.

Ne olmuş Darenla, Leahın vefatından önce tanışmışsak?
Also waren Daren und ich zusammen, bevor Leah starb,?

Leahın çulsuz kuzenlerini buradan uzak tutuyor.
Das hält Leahs bankrotte Cousins fern.

Sen benim hayatımı kurtardın, Leahın hayatını kurtardın. Teşekkür ederim.
Danke. Du hast mir und Leah das Leben gerettet.

Leahın ninesi, akciğer kanserinden öldü.
Leahs Großmutter ist an Lungenkrebs gestorben.

Bayan Watsona da söylediğim gibi, 1991de. Ablası Leahın anma töreninde.
Wie ich Ms. Watson mitteilte, war das 1991, bei der Trauerfeier seiner Schwester Leah.

Evet anne. Val, Leahın buz pateni yapışını görmelisin.
Val, du musst Leah eislaufen sehen. -Ja, Mom.

Belki postacı, belki pizzacı bırakmıştır ama polis uzun bir süre Leahın katiline ait olduklarından şüphelendi.
Sie könnten von einem Lieferanten stammen, einem Pizzaboten. Aber die Polizei hat lange gemutmaßt, dass Leahs Mörder sie hinterließ.

Leahın melek arkadaşları iyi şeyleri yasaklamış.
Leahs Engelsfreunde haben all die guten Sachen verbannt.

Irina Shayk ile evli olan Bradley Cooper, Leahın 2 yaşındaki kızının babası oldu.
Bradley Cooper, verheiratet mit Irina Shayk, wurde der Vater von Leahs 2-jähriger Tochter.

Leahın sevgilisini getirmesi için erken. Bilemiyorum Elliot?
Ich weiß nicht, Elliot. Ist Leah nicht zu jung, um einen Freund mitzubringen?

Grubun kurucularından biri olan Leahın dediğine göre,'' Geleneksel müziği çok seviyorum.
Wie Leah, eine der Gründerinnen der Gruppe sagt,„Ich mage traditionelle Musik sehr gerne.

Leahın nerede olduğunu bilmiyor. Yani bütün kanıtları yok etme fırsatı bulamamış.
Er weiß nicht, wo Leah ist, demnach hatte er noch keine Gelegenheit, alle Beweise zu vernichten.

Oradaki parmak izinizi Leahın evinde bulunan izlerle karşılaştırdık.- Ve eşleştiler.
Es gelang uns, Ihre Fingerabdrücke mit denen von Leahs Haus zu vergleichen.

Leahın elinde bir bileziğe ait çok güzel fotoğraflar var. Bunu gazetelere göndermeye hazır.
Leah hat nämlich irre gute Fotos von einem Armband, die würde sie gern der Presse zur Verfügung stellen.

Ted ve Leahın 20. yıIdönümümüz için verdikleri bir şişe buldum.
Ich habe eine Flasche gefunden, die uns Ted und Leah zum zwanzigsten gaben.

Yemeklerim Leahın standartlarına uymayabilir ama halen güzel bir bardak çay yapabilirim.
So gut wie Leah koche ich sicher nicht, aber eine gute Tasse Tee bekomme ich hin.

Yemeklerim Leahın standartlarına uymayabilir… ama halen güzel bir bardak çay yapabilirim.
Aber eine gute Tasse Tee bekomme ich hin. So gut wie Leah koche ich sicher nicht.

Ama Leahla sen birlikte harika olursunuz.
Aber du und Leah, ich meine, das könnte unglaublich werden.

Beni bu yüzden mi Leahla çıkmaya ikna ettin?
Deshalb sollte ich Leah daten?

Leah annesinin kimliğini aldı.
Das ist der Ausweis von Leahs Mom.

Benny marthin, liselotte leah ve harry adli çocuklari oldu.
Und bekam die Kinder Benny Marthin, Liselotte Leah und Harry.

Rachela ulaşmak için üç Leah gerekir.
Drei Leahs für eine Rahel.

Leah ve Lynn.
Leah und Lynn.

Leah ve Lynne.
Leah und Lynne.

Leah March ile Jean Kolb.
Mit Leah March und Jean Kolb.