Levinin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Levinin bununla ne alakası var?
Was hat Lewin damit zu tun?NCIS Özel Ajanı Levinin kolunda da vardı.
NCIS Special Agent Levin hatte auch einen.Mario Levinin yazmasının bir nedeni de bu.
Auch deshalb schreibt Mario Levi.Kitty, kuzum… Konstantin sana… Levinin bununla ne ilgisi var?
Was hat Ljewin damit zu tun? Kitty, Lämmchen, hat Konstantin?Sende, Levinin istediği bir şey mi var?
Hast du was, das Levi will?Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Sırayla, onun Disney macerasında Levinin bir resmini çizdi.
Sie wiederum trug ein ausgeschnittenes Bild von Levi in ihrem Disney-Abenteuer.Cade ve Levinin vurulduğu yer.
Wo auf Cade und Levin geschossen wurde.Canlı yakaladığımız tetikçi Tim Scott Levinin hikayesini doğruladı.
Der Schütze, den wir lebend gefasst haben, Tim Scott, hat Levis Geschichte bestätigt.Frank Levinin öldürülmesi benim hatam mı?
Bin ich schuld an Frank Levins Tod?Ankaradaki protestolar daİsrailin Ankara Büyükelçisi Gaby Levinin evinin önünde sürüyor.
Auch in Ankara versammelten sichDemonstranten vor dem Haus des israelischen Botschafters in der Türkei, Gaby Levy.Mark Levinin“ Özgürlüğünün” Zalimliği.
Die Tyrannei von Mark Levins"Freiheit".İletken kumaş ve Bluetooth manşondan başka,ceket standart bir denim Levinin parçasına benziyor.
Abgesehen Wright ve Levinin ortak noktalarını araştırıyordu.
Was Wright und Levin gemeinsam hatten.Elbette ki bu kulağa bir asteroid kadar korkutucu gelmeyebilir ancak Levinin gösterdiği şu grafiklere bakın.
Das klingt jetzt vielleicht nicht so angsteinflößend wie ein Asteroid, aber sehen Sie sich die Diagramme an, die Levin gezeigt hat.Arkadaşım Levinin ailesi şehir dışındaydı.
Die Eltern meines Freundes Levi waren verreist.Levinin hastalığı onu bu kaderden kurtardı.
Levi Krankheit verschont ihn dieses Schicksal.Daha sonra İsa, Levinin evinde yemek yerken.
Dann finden wir Jesus im Haus des Levi beim Essen.Levinin bizim bilmediğimiz bir kanseri varsa işler değişir.
Außer Levi hat einen Tumor, von dem wir nichts wissen.Yani o tüfeği Levinin ateşlemiş olması imkânsız.
Dass Levi das Gewehr abgefeuert hat. Dann ist es unwahrscheinlich.Levinin, sorgulayabileceğimiz arkadaşı veya ailesi yok mu?
Hat Levi keine Familie oder Freunde, die wir fragen können?Yani o tüfeği Levinin ateşlemiş olması imkânsız.
Aber dann ist es unwahrscheinlich, dass Levi das Gewehr abgefeuert hat.Levinin sorgulayabileceğimiz akrabası ya da arkadaşı var mı?
Hat Levi keine Familie oder Freunde, die wir fragen können?Perşembeden bu yana Adelei gören yok. Levinin, sorgulayabileceğimiz arkadaşı veya ailesi yok mu?
Seit Donnerstag. Hat Levi Familie oder Freunde,?Ajan Levinin kolundan çıkardıklarımız gibi mi?
Wie der, den wir aus Agent Levins Arm entfernt haben?Trafiğini bilen biri olarak diyebilirim ki Giza ya da Levinin Long Beachden Atwatera gidip gelmesi 3 saat sürer.
Wenn man den Verkehr in L.A. bedenkt, hätte es Giza, oder Levi drei Stunden gekostet, von Long Beach nach Atwater und zurück zu kommen.William Levinin balonu, Cudahy civarında uçarken yere indi.
William Levin kreuzte über Cudahy, als sein Ballon herunterkam.Pekala, TEDden geri döndüm ve bir sonraki hafta New Yorkda,Yural Levinin de dahil olduğu bir grup muhafazakar insanla görüşeceğimi bildiğim bir akşam yemeğine davet edildim.
Okay, ich komme also von TED zurück, und die Woche darauf bin ichzum Abendessen in Washington, D.C., eingeladen, wo ich sicher einige konservative Intellektuelle, darunter Yuval Levin, treffen werde.Ajan Levinin koluna saklanmış bir tür küçük mikroçip varmış.
In seinem Arm implantiert. Agent Levin… hatte eine Art Mikrochip.Ortağım, Frank Levinin eşcinsel olup olmadığını soruyor.
Mein Partner fragt, ob Frank Levin schwul war.Primo Levinin hissettiği türden bir utanç bilinçlenme yi hareketlendirir.
Eigentlich machen sie sich über die Scham lustig, die Primo Levi empfand.
