Linç Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Linç yok!
Sadece linç var.
Linç ediliyorum!
Evet, tasvir ettikleri linç.
Linç, asılmak demek.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Şimdi beni linç edebilirsiniz!!
Gel buraya!- Bence onları linç edelim!
Beni linç edeceklerdi.
Oranın halkı onu linç edebilir.
Beni linç edemezsiniz.
Yapsalar herhalde linç edilirler.
Hiç linç edilen birisini gördün mü?
Bunun üzerine halk onu linç etmeye karar verir.
Linç edilecek veya çarmıha gerileceksiniz.
Şimdi beni linç edebilirsiniz!!
Görünüşe göre, birileri linç edilecek.
Muhtemel ki, linç edilirsiniz!
Veya beyazların ürettiği linç imgeleri.
Linç edilebilir ya da çarmıha gerilebilirsiniz.
Cemaat bu kişiyi linç etmeye kalkıştı.
Üçü beyaz adamlar tarafından öldürülmüş biri linç edilmişti.
Yılda 50-60 kişi linç ediliyordu.
Mississippiye şehir dışından ayak basan bütün siyahlar linç edilir.
En kötü ihtimalle de linç edilecek veya… çarmıha gerileceksiniz.
Hapishane müdürü diyor ki,bu hareketinden dolayı halk seni linç edebilir.
Hiç linç edilen birisini gördün mü? Ölmekten iyidir?
Ekibimin çoğu bir linç görmedi.
Bilgisayar oyunları, linç kültürü, yulaf ve soya sütü, ne ararsan… Ne konuşuyorsunuz?
Asılmak için hüküm giydiler, linç edilmek için değil.
Gerçekten burada linç riske: Bana spagetti üzerinde tutuklar mısınız.