MÜŞTERIYLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Kunden
• Klienten
• Kunde

Müşteriyle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hangi müşteriyle?
Welcher Kunde?

Müşteriyle öğle yemeği.
Mittagessen mit Kunden.

Bir süredir şu müşteriyle görüşüyor.
Sie trifft diesen einen Kunden.

Müşteriyle Birlikte düşünmek.
Mit den Kunden mitdenken.

En büyük 10 müşteriyle görüşün.
Wir präsentieren die 10 größten Kunden.

Bir müşteriyle buluşmam gerek.
Ich muss einen Kunden treffen.

İşte o zaman ancak müşteriyle ilgilenebilirdi.
Das konnte nur der Kunde sein.

Müşteriyle görüşmeye gidecekti.
Er wollte den Kunden treffen.

Baba, şu an müşteriyle ilgileniyorum.
Dad, ich habe gerade einen Kunden.

Müşteriyle anlaşma yapıyor ama.
Bei Gesprächen mit Kunden, aber.

Sonuçları hemen müşteriyle paylaştık.
Dernisse teilen wir dem Kunden unverzüglich mit.

Bir müşteriyle buluşmam gerek.
Ich muss noch einen Kunden treffen.

Efendim, maalesef şu an başka müşteriyle birlikte.
Sir, ich fürchte, sie hat bereits einen Kunden.

Bunu da müşteriyle paylaşıyorsunuz.
Das teilen sie auch den Kunden mit.

Son birkaç aydır, Molly tek bir müşteriyle görüşmüş.
Die letzten paar Monate sah Molly nur einen Kunden.

Müşteriyle sen ilgilenmelisin bence.
Du solltest diesen Kunden betreuen.

Gelemem. On dakikaya müşteriyle toplantım var.
Ich kann nicht, in zehn Minuten treffe ich einen Klienten.

Konu müşteriyle yapılacak bir akşam yemeği ile ilgili.
Es wird ein Essen mit dem Kunden geben.

Milyondan fazla olası müşteriyle iletişime geçin.
Tritt mit mehr als 800 Millionen potenziellen Kunden in Verbindung.".

Müşteriyle dostane bir ilişki kurmak istiyorum.
Ich will eine freundliche Beziehung zu den Kunden.

Satış sürecinde, her zaman müşteriyle konuşmak gerekir.
Im Verkaufsprozess ist die Aufgabe immer den Kunden zu sprechen.

Birazdan müşteriyle buluşacağım. Tamam, kapatmalıyım.
Ich treffe einen Kunden. Ok, ich muss auflegen.

Müşteri her zaman haklıdır diye kim demişse müşteriyle hiç tanışmamış.
Wer sagt, der Kunde sei König, hatte nie Kunden.

Yok, burada müşteriyle bir toplantım var.
Nein, ich treffe hier nur einen Kunden.

Blaylock araba kazasından sonraki gün… aynı müşteriyle golf oynamaya gitmiş.
Am Tag nach dem Unfall für eine Runde Golf ab. Blaylock rechnete denselben Klienten.

Sadece bir müşteriyle ilgilenmek için buradayım.
Ich bin nur hier, um mich um einen Klienten zu kümmern.

İşletmenizin web sitesini milyonlarca uluslararası müşteriyle görünür hale getirin.
Machen Sie Ihre Business-Website für Millionen von internationalen Kunden sichtbar.

Her müşteriyle kavga edersen ben ne yapacağım, söyler misin?
Was soll ich machen, wenn Sie mit Kunden streiten?

Benim için önemli olan müşteriyle eşit seviyede pazarlık yapabilmek.
Es sei wichtig, auf gleicher Ebene mit dem Kunden zu verhandeln.

Müşteriyle birlikte çözüm geliştirmeyi bilmek çok önemlidir.
Wichtig ist eine Lösung mit dem Kunden zusammen zu erarbeiten.