Mahalledeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Mahalledeki yeni çocuk.
Belliniymiş. Bu mahalledeki herkesin bir Bellinisi var.
Mahalledeki her çocuğa sorabilirsin.
Sadece Lucy de değil, mahalledeki bütün kızlar.
Mahalledeki her şey beni ilgilendirir.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Ne dalga geçer eğlenirdik mahalledeki arkadaşlarla.
Burası mahalledeki en güvenli yer.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama mahalledeki bir olayı araştırıyoruz.
Mahalledeki en havalı kişi olacağım. Hayır.
Üç hafta sonra mahalledeki bir arkadaş, soyuluyor.
Mahalledeki herkes Fisk yok olsun istiyor.
Önemli bir mesaj vermek için mahalledeki herkesi ziyaret ediyoruz.
Mahalledeki herkes buna izin verilir.
Dul bir kadın olduğu anda mahalledeki her erkek onunla yatmak istedi.
Mahalledeki her beleşçinin ona borcu vardı.
Alarm çalıyor ve mahalledeki tüm ölüler sese tepki veriyor.
Mahalledeki herkes fazladan para kazanmak isterdi.
Sokaklara çıkıp oy toplar ve mahalledeki insanlara yardım ederdi.
Ve ben… Mahalledeki tüm evleri yaşatacağım.
Aldatan erkeklerin yüzde 17si mahalledeki diğer kadınla tanıştı.
Adam mahalledeki en hızlı büyük davul ayağına sahip.
Bu durum yararıma olmadı çünkü mahalledeki insanlar benim hakkımda yorum yapıyorlardı.
Mahalledeki silahlı soygunlar ne durumda?
Asael daha sonra onları mahalledeki gezegenleri keşfetmeye ve fethetmeye emretti.
Mahalledeki tek kayakları olan aile Polonyalı bir çiftti.
Satıcıyı insan olarak… mahalledeki diğer insanlar gibi görmezdik hiç.
Mahalledeki diğer çocuklar gibi berbere gitmek istemiştin.
Görüşmenin ardından yayınlanan son bölümde, mahalledeki duvar yazıları sloganlarla dolduruldu.
Ben mahalledeki kablolu TV kesintisi için gelmiştim.
Lena, benim mahalledeki rapçiyi biliyor musun?