MALIKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Malik
melik
malik misin
abdulmelik

Maliki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Maliki değil.
Nicht Malika.
Lisayla Maliki gördün mü?
Hast du Lisa und Malik gesehen?
Maliki almalıyım.
Ich brauche Malik.
Lisa ve Maliki gördün mü?
Hast du Lisa und Malik gesehen?
Maliki mezhebi.
Malikitische Rechtsschule.
Bu işte Maliki herkes tanır.
Jeder weiß, wie das bei Malik läuft.
Maliki öldüren polisti.
Polizeibeamte haben Malik getötet.
Irak seçiminde Maliki önde gidiyor.
Al-Maliki liegt bei Wahl im Irak vorne.
Maliki kimin kaçırdığını biliyorum.
Ich weiß, wer Malik hat.
Yapacağım şey Andy Maliki güzelce benzetmek olacak.
Ich weiß, wie: indem ich Andy Malik fertigmache.
Maliki de böyle istiyordu.
Genau das wünschte Malik sich auch.
Irak Başbakanı Maliki Washingtona Geliyor.
Iraks Premierminister Maliki ist in Washington eingetroffen.
Maliki öldüren herifler özgür.
Die Mörder von Malik sind frei.
Eli Cohn adında bir adam. Maliki elinde tutan Beşin Kol grubunun başında o var.
Ein Mann namens Eli Cohn, er kommandiert den Teil der Säule, der Malik entführt hat.
Maliki: ABD Iraktan çıkacak.
Al-Maliki: Irak ließ sich von USA blenden.
Parsanın ortadan kaybolmak için Bashir Maliki kiralaması teorisine… çalışıyoruz.
Wir handeln also auf der Theorie, dass Bashir Malik angeheuert wurde, um Parsa verschwinden zu lassen.
Sizce Maliki öyle mi bulacaklar?
Denkt ihr, sie finden Malik so?
Bay Maliki uzunca bir süre göreceğimizi sanmıyorum.
Mr Malik sehen wir lange nicht mehr.
Hayır, hayır. Maliki bu işe karıştırmaya gerek yok.
Malik brauchen wir hier nicht. Hey, nein, nein.
Maliki aldılar ve onu bulmam gerek.
Anscheinend haben die Malik. Doch ich werde sie finden.
Dinle. Maliki siktir et.
Hör zu. Scheiß auf Malik.
Maliki öldüren iki polis memuru yargılanacak.
Die zwei Beamten, die Malik getötet haben, kommen vor Gericht.
Bashir Maliki gözaltına aldık.
Wir haben Bashir Malik in Gewahrsam.
Maliki hükümeti, bu suçlamalar ile yaşamak zorunda.
Die Regierung Maliki wird mit diesem Vorwurf leben müssen.
Ayrıca Maliki ölene kadar görmesi yasak.
Sie darf Malik nie mehr sehen.
Maliki elinde 10 kiloyla malla yakaladın ve gitmesine izin verdin,?
Sie hatten Malik mit zehn Kilo und haben ihn laufen lassen?
Bu tanık Maliki canlı gören son kişi, öyle değil mi?
Aber dieser Zeuge ist der Letzte, der Malik lebend sah, oder?
Maliki bu gece çok iyi tanıyamadık… ama tanımayı çok isteriz.
Wir haben Malik heute nicht wirklich kennengelernt, aber das würden wir gerne.
Marcus, Maliki tanıdığını söylememiştin.
Marcus, Sie verschwiegen, dass Sie Malik kennen.
Maliki davada alt ettiğimizi ve o olmadan bunu yapamayacağımızı söylerim.
Und wir es ohne sie Ich werde ihr sagen, dass wir es Malik heimgezahlt haben.
Sonuçlar: 52, Zaman: 0.0376

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca