MARCOSA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Marcos

Marcosa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Marcosa hoş geldiniz.
Willkommen bei Marcos.

Evet! Bu hafta Marcosa yardım ediyoruz.
Ja! Diese Woche helfen wir Marcos.

Marcosa bir bak baba!
Schau dir doch Marcos an!

O telefonu vermesi için Marcosa işkence yaptım.
Für dieses Handy habe ich Markos gefoltert.

Marcosa bunu yapamazsın.
Tu das Marcos nicht an.

O telefonu vermesi için Marcosa işkence yaptım.
Ich habe Marcos gefoltert, damit er uns das Handy gibt.

Marcosa elimi dahi sürmedim.
Ich habe Marcos kein Haar gekrümmt.

Şirketinde iş bulmak için Marcosa yalakalık yapmam.
Für einen Job schleime ich mich nicht bei Marcos ein.

Marcosa ne olduğunu merak ediyorum?
Ich möchte wissen, was mit Marcos passiert ist?

Bilinmeyen Numara Marcosa acil müdahale edilmesi lazım.
UNBEKANNTER ANRUFER Marcos braucht dringend medizinische Hilfe.

Marcosa yaptıkları için seni ölürken görmesini istiyorum.
Er soll dir beim Sterben zusehen. Für das, was er Marcos angetan hat.

Onoda 3 gün sonra kılıcını Filipinler Başkanı Ferdinand Marcosa teslim etti.
Wenige Tage später überreichte er dem philippinischen Präsidenten Ferdinand Marcos(l.) sein Schwert.

Annenle Marcosa onları çok sevdiğimi söyle.
Sag deiner Mama und Marcos, dass ich sie liebe.

Marcosa yaptıkları için seni ölürken görmesini istiyorum.
Er soll wegen dem, was er Marcos angetan hat, zusehen, wie du stirbst.

Ve Imelda Marcosa kim rakip olur, biliyor musun?
Weißt du, wer Imelda Marcos' Konkurrenz ist?

Ve Imelda Marcosa kim rakip olur, biliyor musun?
Willst du wissen, wer Imelda Marcos Konkurrenz macht?

Yoksa Marcosa her şeyi anlatırım. Bunu yapamam.
Sonst erzähle ich Marcos alles.- Es tut mir leid, das geht nicht.

Görüşürüz. Marcosa benim için söyle, ikinizin de sakinleşmesi lazım.
Tschüss. Sag Marcos, dass ihr nicht durchdrehen sollt.

Filipinlerde Marcosa, Haitide Duvaliere, Güney Korede Çuna, Endonezyada Suhartoya yaptıkları gibi.
Denken wir an Marcos auf den Philippinen, an Duvalier auf Haiti, an Suharto in Indonesien.

Bu Klaus Marcosun yerini bulmamız gerek.
Wir brauchen den Standort von diesem…- Klaus Marcos.

Marcos, Clarice ve ben ulaşımı ayarlayacağız.
Marcos, Clarice und ich organisieren den Transport.

Bu Klaus Marcosun yerini bulmamız gerek.
Wir brauchen den Aufenthaltsort von… Klaus Markos.

Peki, Marcosun suçladığı şu adam?
Was ist mit dem Typ, den Marcos nannte?

Marcosun geleceğini duydum. Nasıl gidiyor?
Ich habe gehört, Marcos kommt. Wie geht's?

Marcosun geleceğini söylediler, ben de burada kalayım dedim.
Sie sagten mir, dass Marcos kommt, also dachte ich, ich bleibe hier.

Demek Marcosun bir oğlu var.
Marcos hat also einen Sohn.

Marcosun veya senin hislerinle de.
Oder Marcos oder dir.

Imelda Marcos bile bütün ayakkabıları tutamadı.
Selbst Imelda Marcos kann nicht alle Schuhe behalten.

Peki, Marcos Al-Zacar burada doğmuş… Doğu Harlemde büyümüş.
OK, Marcos Al-Zacar, hier geboren, aufgewachsen in East Harlem.

Efendim. Marcos, benim adım Jack Bauer.
Marcos, mein Name ist Jack Bauer.- Ja, Sir.