MARSHA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Marsha

Marsha Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Marsha ile ben.
Marsha und ich.

İyi görünüyorsun, Marsha.
Siehst gut aus, Marsha.

Marsha ve Billy.
Marsha und Billy.

İsimleri Tom ve marsha.
Sie heißen Tom und Marsha.

Marsha ve ben üç.
Annika und ich 3.

Bunların hepsi. Bu, Marsha P.
Das sind Marsha P. Alles davon.

Marsha ve Chester.
Marsha und Chester.

Bunlar Drewin ebeveynleri. Marsha ve Tom.
Das sind Drews Eltern. Marsha, Tom.

Marsha asla uyumaz.
Marsha schläft nie.

Tegridy Çiftliklerine ve Randy Marsha yardım edin.
Helfen Sie Tegridy Farms und Randy Marsh.

Marsha ile kalacaksın.
Bleib bei Marsha.

Aklıma geldi de, Marsha ile çöp meselesini konuşuyorduk.
Das erinnert mich an was, ich sprach mit Marsha wegen des Mülls.

Marsha, tek istediğimiz.
Marsha, wir wollen nur.

Ben Marsha Dillon.
Ich bin Marsha Dillon.

Marsha Dean, kovuldun.
Marcia Dean, Sie sind gefeuert.

Ben Marsha Krinkle.
Ich bin Marsha Krinkle.

Marsha her şeyi hatırlıyor, evet.
Marsha erinnert sich an alles, ja.

Tom ve Marsha da burada.- Ne oldu?
Was?- Da sind Tom und Marsha.

Marsha Roberts ve Cathy Avillard.
Marsha Roberts und Cathy Avillard.

Doğru. Belki Marsha söylediğinden fazlasını biliyor.
Vielleicht weiß Marsha mehr, als sie sagt.- Das stimmt.

Marsha?- İyi iş çıkardın, tamam mı?
Hast du gut gemacht, ok? -Marsha?

Stan Marsha bir alkış alalım.
Herzlich willkommen, Stan Marsh.

Marsha hakkında konuşmayı yeğlerim.
Ich würde lieber über Marsha reden.

Evet. Marsha Kramer, Derrick Trippin avukatı.
Marsha Kramer, Derrick Tripps Anwältin.- Ja.

Marsha hakkındaki mesajını aldım.
Ich hab die SMS über Marsha bekommen.

Cartman, Marsha karşı; Dava Nu. 3433. Şikâyetiniz nedir, Bay Cartman?
Der Fall Cartman gegen Marsh, Aktenzeichen 3433. wie lautet lhre Klage, Mr. Cartman?

Marsha ve Chester Phyllise kızdı.
Marsha und Chester sind böse auf Phyllis.

Marsha ve Chester, Phyllise kızdılar.
Marsha und Chester sind böse auf Phyllis.

Marsha, Megana kahve getirebilir misin?
Marsha, bringen Sie Megan einen Kaffee?

Marsha, bunun planın bir parçası olduğunu söyledi.
Marsha hat gesagt, das gehört zum Plan.