Masaya oturmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Masaya oturmak;
Hamas ile masaya oturmak!
Masaya oturmak zorundayız''.
Hamas ile masaya oturmak!
O masaya oturmak istiyordum.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
oturma odası
oturma alanı
burada oturmuşyanıma otursen oturorada oturmuşoturma izni
şuraya oturuzun süre oturmakdışarıda oturmak
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Galaksi kahramanları masaya oturmak zorundadır.
PKK masaya oturmak istiyor.
Bizim için önemli olan hep beraber aynı masaya oturmak.
IMF ile masaya oturmak.
Masaya oturmak, bir ölüm gibi geliyor.
Ancak buna rağmen PKK ile masaya oturmak zorunda kaldığı da ortada.
Masaya oturmak istiyorsan bir sandalye çek.
Şehre geri gitmek… masaya oturmak, yazmak, çalışmak.
Düzenli oynamak ve her zaman başarılı oyuncular maksimum buy-in ile masaya oturmak.
ABD masaya oturmak zorunda.
Amacım aslında onunla şimdi masaya oturmak bile değil.
Bizimle masaya oturmak hoşuna gitti.
Yemek zorunda değilsin ama kural herkesin masaya oturmak zorunda olması.
Masaya oturmak istiyorlar. ve son anda, bütün işler yapılmışken Bu ülkeyi sırtımızda inşa ettik.
Ama Britanyalılar teröristlerin masaya oturmak değil, masayı havaya uçurmak istediğini anladılar.
Masada oturmadan, en azından aynı anda köpeği besleyin.
Bu teklif, bu masada oturduğumuz sürece geçerlidir.
Anne ve kızı masaya oturdu.
Bütün aktörler masaya oturdu.
Bu korkağın aynı masaya oturduğu İmparatorluk dünyamızı paramparça etti.
Masaya oturmama bile zerre izin vermeyecek misin?
Işte, Brittany. neden masaya oturmuyorsun, tamam mı?
Gerçekten masada oturmak istememesi….
Yanınızdaki masaya otursam ve not alsam olur mu?
Masaya oturmadan yemek yememeyi benimseyin.