MUHAFAZAKAR PARTI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

die konservative Partei
Konservativen Partei
muhafazakar partinin
die Tories

Muhafazakar parti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ve Tanrı, Muhafazakar Partiyi yarattı.
Die Konservative Partei!" Und so erschuf Gott.
Üçüncü kez seçiliyor. Bugünkü galibiyetle Muhafazakar Parti.
Für die Konservativen. Der heutige Sieg bedeutet eine dritte Amtszeit.
Muhafazakar Parti lideri Margaret Thatcher.
Von der konservativen Partei: Margaret Thatcher.
Thatcher liderliğindeki Muhafazakar Parti hükümeti kurma.
Eine konservative Regierung, geführt von Mrs. Thatcher.
Muhafazakar Parti çok az başarı… Pastırma olmasın.
Keinen Schinken. Nachdem der Sieg der Konservativen.
Thatcher liderliğindeki Muhafazakar Parti hükümeti kurma.
Eine konservative Regierung unter der Führung von Mrs. Thatcher.
Muhafazakar Parti lideri Margaret Thatcher.
Margaret Thatcher! Die neue Vorsitzende der Konservativen Partei.
Aşırı dindar bir adam, muhafazakar partinin bir üyesi.
Er ist ein tiefreligiöser Mensch und Mitglied der konservativen Partei.
Ya muhafazakar parti çoğunluk olmazsa ve kaybederseniz?
Und wenn die konservative Partei nicht gewinnt und Sie verlieren?
Britanyada seçimin galibi Cameron: Muhafazakar Parti tek başına iktidar.
Überraschung in Großbritannien: Camerons Konservative können allein regieren.
Muhafazakar partinin gelecekteki potansiyel lideri olarak lanse edildi.
Er wurde als potenzieller zukünftiger Führer der konservativen Partei angekündigt.
Temmuz 2018% 76% 21% 2% 55 966 YouGov İnternet üzerinden Muhafazakar Parti üyeleri.
Bis 08 Juli 2018 76% 21% 2% 55% 966 YouGov Online Konservative Partei Mitglieder.
Bu da sadece Muhafazakar Partinin kazanmasıyla olacaktır.
Das gelingt nur, wenn die Konservative Partei gewinnt.
O 1976 ve 1983 yılları arasında devlet bakanları ve muhafazakar parti için çalıştı.
Er arbeitete für die konservative Partei und Regierung Minister zwischen 1976 und 1983.
Bu seçim için Muhafazakar Parti manifestosu dahil edilmiştir.
Dies wurde in der Konservativen Partei Manifest für die Wahl enthalten.
Üç defa kadeh kaldırdığımda… Hepiniz ve herkes için konuşuyorum. Muhafazakar Parti için.
Ich spreche sicher für alle hier, wenn ich sage, drei Hochrufe auf die Konservative Partei.
Muhafazakar Parti ve adayı Mayin seçim kampanyası stratejisi yanlış, diyor The Times.
Die Tories und ihre Kandidatin May haben die falsche Wahlkampfstrategie, meint The Times.
Boris Johnson aldı 92.153 için oy 46.656 Jeremy Hunt alınan, Muhafazakar partiye oy.
Boris Johnson erhielt 92.153 Stimmen 46.656 erhielt Jeremy Hunt, Abstimmung Konservative Partei.
Bu karar Muhafazakar Parti üyeleri tarafından David Camerona zorla kabul ettirilmiştir.
Diese Entscheidung wurde David Cameron von Mitgliedern der konservativen Partei aufgezwungen.
Samantha Cameron: İngiltere başbakanı ve muhafazakar parti lideri David Cameronın eşi.
Samantha Cameron: Premierminister des Vereinigten Königreichs und der konservativen Partei Führer David Cameron Frau.
Muhafazakar Parti perşembe günü, dört yıl önceki seçimlerdekinden toplam 558 koltuk fazlasını kazandı.
Die Tories hatten am Donnerstag insgesamt 558 Sitze mehr gewonnen als vor vier Jahren.
Tartışmadan sonra, hesap Muhafazakar Partinin düzenli markalamasına geri döndü.
Nach Abschluss der Debatte kehrte das Konto zu seinem regulären Branding der Konservativen Partei zurück.
Muhafazakar Parti üyelerinin ve bakanların çoğu yönetim tarzında bir değişiklik olması gerektiğini savunuyor. Sayın Thatcher başkalarının görüşlerini dinlemeli ve ara sıra taviz vermeli.
Viele konservative Abgeordnete und Minister verlangen eine Änderung in der Führung, dass Mrs Thatcher mehr hinhören und öfter nachgeben muss.
Avustralyada, seçim sonuçları kararlaştırıldı ve muhafazakar parti ülkeyi yönetmeye devam edecek.
In Australien wurden die Wahlergebnisse beschlossen und die konservative Partei wird weiterhin das Land regieren.
Buraya Muhafazakar Parti liderliğine… aday olduğumu açıklamak için geldim.
Dass ich für das Amt des Vorsitzenden der Konservativen Partei kandidiere. Ich verkünde hiermit.
Avustralyada, seçim sonuçları kararlaştırıldı ve muhafazakar parti ülkeyi yönetmeye devam edecek.
Internationale Nachrichten In Australien wurden die Ergebnisse der Wahlen beschlossen und die konservative Partei wird weiterhin das Land regieren.
Bakan bu şekilde Muhafazakar Partinin denetimini ele geçirmeyi ve Başbakan olmayı umut etmektedir.
Er hofft damit die Kontrolle der konservativen Partei zu gewinnen und Premierminister zu werden.
The Spectatora göre hükümetin çizgisine muhalefet eden Muhafazakar Parti üyesi 21 milletvekili son derece antidemokratik davrandı.
Die 21 Abgeordneten der Konservativen, die gegen die Regierungslinie stimmten, handeln zutiefst undemokratisch, empört sich The Spectator.
Muhafazakar Parti Meclisi Westminsterda liderlik yarışında kim destekleyeceklerini tartışmak için toplanırken Başbakan uluslararası kritik bir mesele varken dönemeyeceğini söyledi.
Die Konservativen Abgeordneten beraten über die Parteipräsidentschaft, aber die Premierministerin konzentriert sich auf die internationalen Geschäfte.
Sadece onları birazcık çimdikleyip… Muhafazakar partinin savunması gereken prensipleri hatırlatmak için.
Ich rüttle sie wach, damit sie sich an die Prinzipien erinnern, für die die Konservative Partei steht.
Sonuçlar: 37, Zaman: 0.2484

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca