MUM YAKMAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Kerzen anzünden
bir mum yak
mumu yakalım
Kerze brennen
Kerzen sind

Mum yakmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mum yakmak çok klişe.
Kerzen sind so abgeschmackt.
Bu durumda olmalıdır, mum yakmak, tercihen yeşil renk.
Dabei soll die Kerze brennen, vorzugsweise grün.
Mum yakmak çok klise.
Kerzen sind so abgeschmackt.
Bu durumda olmalıdır, mum yakmak, tercihen yeşil renk.
Dies sollte brennen einer Kerze, vorzugsweise grün.
Mum yakmak da yine geleneksel.
Das Schnapsbrennen hat noch Tradition.
Combinations with other parts of speech
Bu durumda olmalıdır, mum yakmak, tercihen yeşil renk.
Gleichzeitig muss eine Kerze brennen, vorzugsweise grün.
Mum yakmak istemediğine emin misin?
Sie… Willst du wirklich keine Kerzen anzünden?
Hayvan getirmek yasak. Mum yakmak, sigara içmek.
Keine Tiere. Ein paar Grundregeln: Keine Kerzen, keine Zigaretten.
Ben mum yakmak istiyorum.
Ich will, dass du die Kerze anzündest.
Meditasyonumun bazı yolları arasında müzik dinlemek, mum yakmak ve tütsü yakmak yer alıyor.
Einige Wege, die ich meditiere, gehören Musik hören, Kerzen anzünden und Weihrauch verbrennen.
Mum yakmak büyük bir gelişme olmalı.
Kerzen anzünden ist auf jeden Fall ein Fortschritt.
Bir sihirli töreni zorunda mum yakmak- Wango onları tedavi çok dikkatli.
Im magischen ritual muss brennen Kerzen- Wang behandelt Sie sehr sorgfältig.
Mum yakmak benim de en büyük özelliklerimdendir.
Das Anzünden der Kerzen ist für mich persönlich das Wichtigste.
Biraz mum yakmak? Gözlerimi geriye almak, Bob Marleyi oynamak,?
Augen verdrehen, Bob Marley spielen, Kerzen anzünden?
Mum yakmaktan çekinmeyin. Hoş geldiniz, isterseniz mum yakabilirsiniz.
Ihr könnt eine Kerze anzünden. Willkommen.
Şu mumları yakmam gerek.
Ich muss nur noch die Kerzen anzünden.
Sana kim mumlarımı yak dedi?
Wer sagte, du sollst meine Kerzen anzünden?
Mumları yakmam gerekiyor.
Ich muss Kerzen anzünden.
Mumları yak ve uzun bir banyo yap.
Kerzen anzünden und lange baden.
Büyükannem için mum yakalım mı?
Wollen wir für Oma eine Kerze anzünden?
Mum yakmaya geldi ve arabamızı gördü.
Sie kam, um eine Kerze anzuzünden, und sie sah unser Auto.
Sen mum yaktın mı?
Hast du'ne Kerze angemacht?
Mum yak. -Tamam.
Zünde eine Kerze an. Ja.
Mum yaktın mı?
Hast du eine Kerze angezündet?
Tüm pencereler açık; mum yakma; Rahipler dualar attılar.
Alle Fenster standen offen; die Kerzen brannten; die Geistlichen lasen Gebete.
Notre Dame Katedralinde mum yakmaya çalışan bu sarhoş turist miydim?
War ich der betrunkene Tourist, der in der Kathedrale von Notre Dame versuchte, eine Kerze anzuzünden?
Ben mum yaktı.
Ich habe die Kerze angezündet.
Bu gün mum yaktım sevgim için.
Diese Kerze brennt für meine liebe.
Kim mum yaktı?'' Çekmece!'' Dedi Mrs. Bunting.
Wer zündete die Kerze an?""Die Schublade", sagte Mrs. Bunting.
Grubun çiçekleri vardı, mum yaktı ve şarkı söyledi.
Die Gruppe hatte Blumen, zündete Kerzen an und sang.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0469

Farklı Dillerde Mum yakmak

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca