NÜFUSA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Bevölkerung
• Einwohner
• Menschen
• Einwohnern
• Einwohnerzahl
• Bevölkerungszahl

Nüfusa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Hedef: Her nüfusa ulaşmak.
Ziel: Alle Menschen erreichen.

Yaklaşık 10 milyon nüfusa.
Mit rund 10 Millionen Einwohnern.

Kopenhag merkezde 550 bin nüfusa 650 bin bisiklet düşüyor.
Einwohner in Zentral-Kopenhagen kommen 560.000 Fahrräder.

Dubai 2011 yılında 1,8 milyon nüfusa.
Lebten 1,8 Millionen Menschen in Dubai.

Merkez ise 135.950 nüfusa sahiptir.
Der zentrale Bezirk hat eine Bevölkerung von 135.950.

Malezya Dünya herhangi bir ülkenin en büyük Müslüman nüfusa sahip.
Malaysia hat die größte muslimische Bevölkerung eines Landes in der Welt.

Ülkelere, şehirlere, nüfusa bakıyoruz.
Wir betrachten Länder, Städte, Einwohner.

Yaklaşık 30.000 nüfusa( yakındaki köylerde 45.000 kişi) sahiptir.
Es hat Bevölkerung ungefähr 30.000(45.000 mit nahe gelegenen Dörfern).

İlçe 6.790 kişilik nüfusa sahiptir.
Bovenden hat rund 6.790 Einwohner.

Genelde, nüfusa cerrahi bakım iki ana kategoriye ayrılır.
Im Allgemeinen chirurgische Versorgung der Bevölkerung ist in zwei Hauptkategorien unterteilt.

Bu yüzden Avrupanın genç nüfusa ihtiyacı var.
Deswegen brauchen junge Menschen Europa.

Genelde, nüfusa cerrahi bakım iki ana kategoriye ayrılır.
Im Allgemeinen wird die chirurgische Versorgung der Bevölkerung in zwei Hauptkategorien unterteilt.

Atina kent merkezi 664 bin nüfusa sahiptir.
Quelle AthenDie Stadt hat 664.000 Einwohner.

Genelde, nüfusa cerrahi bakım iki ana kategoriye ayrılır.
Im Allgemeinen ist die chirurgische Versorgung für die Bevölkerung in zwei Hauptkategorien unterteilt.

Atina şehir merkezi 664 bin nüfusa sahiptir.
Quelle AthenDie Stadt hat 664.000 Einwohner.

Onun küçük nüfusa rağmen, Norveç birçok kültür faaliyetleri mevcut bulunmaktadır.
Trotz seiner geringen Bevölkerung hat Norwegen viele kulturelle Aktivitäten zur Verfügung.

Hangi bölge Yahudiler en sayısı nüfusa sahiptir?
Welche Region die höchste Zahl Bevölkerung von Juden hat?

Nüfusa yardım için çeşitli organizasyon şemaları ve belirli müşterilerle çalışmak.
Verschiedene organisatorische Hilfsprogramme für die Bevölkerung und die Arbeit mit bestimmten Kunden.

Niue ülkesi 1.618 bin kişilik nüfusa sahiptir.
Das Land Niue hat eine Bevölkerung von 1,618 tausend Menschen.

Nüfusa yardım için çeşitli organizasyon şemaları ve belirli müşterilerle çalışmak.
Verschiedene Organisationspläne zur Unterstützung der Bevölkerung und zur Zusammenarbeit mit bestimmten Kunden.

Katılım ücreti bölgenizdeki nüfusa bağlıdır.
Die Teilnahmegebühr ist von der Einwohnerzahl Ihrer Stadt abhängig.

Nüfusa eşit şekilde dağıldığı sanılmaktadır, yoksul kimselerde çok daha.
Die vermutlich gleichmäßig in der Bevölkerung verteilt ist, die wahrscheinlich bei verarmten Menschen.

Davie ilçesi, Florida yaklaşık 100.000 nüfusa sahiptir.
Die Stadt Davie, Florida hat eine Bevölkerung von fast 100.000.

Piemonte bölgesindeki 30.000tan fazla nüfusa sahip aşağıdaki şehirler 1 Ekim 2018tan kış LEZye sahiptir.
Die folgenden Piemont-Städte mit mehr als 30.000 Einwohnern haben den Winter-LEZ von 1 Oktober 2018 an auf Platz.

Bölge kenti, 2013 yılında 1.096.042 nüfusa sahipti.
Der Ballungsraum eine Bevölkerung von 1.096.042 hatte im Jahr 2013.

Bu seyrek nüfusa sahip kuzey İskandinavya ülkesi, mağrur ve sıkı sıkıya bağımsız insanların ülkesidir.
Dieses spärlich besiedelte nordskandinavische Land ist die Heimat stolzer und leidenschaftlich unabhängiger Menschen.

Latin Amerika ülkesi olan Venezuela, yaklaşık 31 milyon nüfusa sahiptir.
Der Staat in Ostafrika besitzt 31 Millionen Einwohner.

Libya, bağımsızlığını ilan ettiğinde bir milyon nüfusa sahipti, bugün ise 6 milyonun üzerinde nüfusu vardır.
Libyen, das zum Zeitpunkt der Erlangung der Unabhängigkeit eine Million Einwohner hatte, hat gegenwärtig über sechs Millionen.

Gine yüzölçümü yaklaşık 246.000 km2 ve 10,057,975 nüfusa sahiptir.
Guinea hat eine Fläche von etwa 246.000 km2 und einer Bevölkerung von 10,057,975.

Orada kaos önce gerçekleşen ve sonra nüfusa bir çözüm sunmak zorundadır.
Es muss vor dem Chaos auftreten, und dann eine Lösung für die Bevölkerung bieten.