NAKLETMEK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Fiil
implantieren
yerleştirebilirsin
implant
takmak
nakletmek
bringen
götürmek
getirmek
getirir
getirebilir
getiriyor
götürmeliyiz
getirecek
götürecek
götürmeliyim
getireyim mi
verlegen
taşımak
mahcup
utandırıyorsun
döşeme
nakletmek
transfer
döşenmesi
zu transplantieren ist

Nakletmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Onu nakletmek istiyorum.
Ich will ihn hinbringen.
Santiagoyu nakletmek mi?
Santiago verlegen? Sie haben recht?
Hatıraları beyaz fareden siyah fareye nakletmek.
Übertragung der Erinnerung der weißen Ratte auf die schwarze.
Nickyi nakletmek zorunda kaldım.
Ich musste Nicky verlegen.
Çünkü Beth onu Northwesterne nakletmek istiyor.
Beth will sie ins Northwestern bringen.
Donovanı nakletmek için düzenlemeleri yaptın mı?
Haben Sie die Vorbereitungen für die Verlegung von Donovan getroffen?
Gülleri sonbaharda nakletmek mümkün mü?
Ist es möglich, Rosen im Herbst zu verpflanzen?
Tedavisi, antibiyotik vermek, aygıtı çıkartmak,yeni kalbi nakletmek.
Behandlung mit Antibiotika, Gerät entfernen,das neue Herz implantieren.
Keithi başla bir hastaneye nakletmek istediğini.
Er will Keith in eine andere Klinik bringen.
Gerçek şu ki,şu andan itibaren deneyimli bir bebeği yüksek hızlı seçeneğe nakletmek mümkün.
Tatsache ist, dasses von diesem Moment an möglich ist, ein erfahrenes Baby auf die Hochgeschwindigkeitsoption zu verpflanzen.
Görevimin bilgiyi öğrencilerime nakletmek olduğunu sanıyordum.
Mein Job ist es, den Schülern Wissen zu vermitteln.
Pirinç depolamak ve nakletmek, tarımda konteynerli torbaların yaygın uygulamalarından biridir.
Die Lagerung und der Transport von Reis ist eine der weitverbreiteten Anwendungen von Container-Säcken in der Landwirtschaft.
Onu yazıcıdan çıkarıp nakletmek mümkün.
Man kann sie aus dem Drucker nehmen und implantieren.
Anti madde ünitesini nakletmek için iki adam gerekecek.
Die Antimaterieeinheit muss von zwei Männern transportiert werden.
Evet, çocuğa yetişkin akciğeri nakletmek riskli.
Okay, Kinder die Lungen Erwachsener zu transplantieren ist riskant.
Ayrıca onları şu anda nakletmek daha da tehlikeli olabilir.
Sie jetzt wegzubringen wäre gefährlicher als sie liegen zu lassen.
Bu hususta son olarak Şevkaninin sözünü nakletmek istiyoruz.
In diesem Sinne wollen wir Honnold das letzte Wort lassen.
Hayvanları yakalamak ve nakletmek çok dikkatli yapılmalıdır.
Das Fangen und Umpflanzen von Haustieren sollte sehr sorgfältig erfolgen.
Pekâlâ, çocuklara yetişkin ciğerleri nakletmek bir risk.
Okay, Kinder die Lungen Erwachsener zu transplantieren ist riskant.
Cm2 içine yüksek sayıda kök nakletmek istiyorsak zaten oldukça küçük kanallar açmalıyız.
Wenn wir eine große Anzahl von Wurzeln in 1 cm2 transportieren wollen, sollten wir bereits sehr kleine Kanäle öffnen.
Eski bir çalı kesmek, kazmak, bölmek vesonra taze delenkiyi yeni bir yere nakletmek gerekir.
Man muss einen alten Busch abschneiden, graben, teilen undfrische Delenki an einen neuen Ort verpflanzen.
Her zamanki yeşil ağaçları ve çalıları nakletmek en iyi ihtimalle risklidir.
Das Umpflanzen von immergrünen Bäumen und Sträuchern ist bestenfalls riskant.
Burada bir 3D yükseltici de var böylece yazıcı kafasının her seferinde bir sıra ilerlemesini sağlıyor. vesonunda bu yapının çıktısının alınması bittiğinde onu yazıcıdan çıkarıp nakletmek mümkün.
Hier ist ein 3D-Heber, der Schicht für Schicht nach unten geht, sobald der Druckkopf durchkommt.Zum guten Schluss kommt dabei diese Struktur heraus. Man kann sie aus dem Drucker nehmen und implantieren.
Evet. Ve bacağımdan deri alıp yüzüme nakletmek zorunda kaldılar.
Ja. Und die mussten Haut vom Bein ins Gesicht verpflanzen.
Sayın Başkan çubukları yarın öğleden önce nakletmek istiyorsak şimdiden işleme başlamalıyız.
Mr. President… wenn wir die Brennstäbe vor morgen Mittag, verlegt haben möchten, müssen wir jetzt mit dem Prozess beginnen.
Sabahın erken saatlerinde bir arz isteyen restoranlara içecek nakletmek ve vermek için araçlar;
Fahrzeuge zum Transport und zur Abgabe von Getränken an Restaurants, die in der frühen Morgenzeit eine Versorgung benötigen;
Diyelim sen süper kötüsün.Bir ton yasadışı kanlı parayı nakletmek istiyorsun. Ama edemiyorsun çünkü takip edilebilir.
Stell dir vor, du wärst superböse unddu willst'ne Tonne von deinem schmutzig erworbenen Geld transferieren, aber das kannst du nicht, weil es zurückverfolgt werden kann.
Seni nakledersek bize yerini bildireceğini söyledin.
Aufenthaltsort geben, wenn wir Sie verlegen.
Onu naklediyoruz. Onun doktoru değilsin.
Wir bringen sie rüber. Sie sind nicht ihr Arzt.
Obama, diğer tutsakların ABDdeki hapishanelere nakledilmesini istiyor.
Die restlichen Gefangenen will Obama in andere US-Gefängnisse verlegen.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0474

Farklı Dillerde Nakletmek

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca