Onu bekliyordu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Shi onu bekliyordu.
Bir sürü iş onu bekliyordu.
Cyrodiilin en güçlü veen zengin yaklaşık yirmi kişisi onu bekliyordu.
Her zaman onu bekliyordu.
Belediye Başkanı, bir koltuğa oturmuş, onu bekliyordu.
Bogert onu bekliyordu.
Sonrasında ise yatağı onu bekliyordu.
Gölge onu bekliyordu.
Daha birçok görevler onu bekliyordu.
Patron onu bekliyordu.
Onlarca basın mensubu onu bekliyordu.
İşi onu bekliyordu.
Hızlı bir siyasi yaşam onu bekliyordu.
Ölüm onu bekliyordu.
Çok az bir vakti kalmıştı ve lordu onu bekliyordu.
Karısı onu bekliyordu.
Ancak, ormandaki bu kez özel bir sürpriz onu bekliyordu.
İşi onu bekliyordu.
Biri onu köşeden dönmesi için çekti, diğeri onu bekliyordu.
Diğerleri onu bekliyordu.
Ve ağıtçılar onu bekliyordu.
Polisler onu bekliyordu.
Daha üst rütbeler onu bekliyordu.
Polisler onu bekliyordu.
Zorluklar ve tehlikeler onu bekliyordu.
Ama hayat onu bekliyordu.
Walker çetesi, yedisi de, onu bekliyordu.
Çocuklar onu bekliyordu.
Yeni görevleri onu bekliyordu.
Çocuklar onu bekliyordu.