Onun dosyasını Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun dosyasını okudum.
Ihre Akte gelesen.Sanırım onun dosyasını okudum.
Ich las seine Akte.Onun dosyasını getir.
Holen Sie ihre Akte.Charlotte, bana onun dosyasını getir.
Charlotte, gib mir seine Akte.Onun dosyasını bana ver.
Gib mir ihre Akte.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Hansen geçen hafta onun dosyasını inceledi.
Hansen sah letzte Woche seine Akte ein.Onun dosyasını okudum.
Ich kenne Ihre Akte.Birkaç ay önce bir kase dolusu kremalı mantar çorbası… eşliğinde onun dosyasını okuduğumu hatırlıyorum.
Ich assoziiere mit Essen. Ich erinnere mich daran, vor einigen Monaten seine Akte gelesen zu haben.Onun dosyasını okudum.
Ich kenne seine Akte.Hayır, sana onun dosyasını göstermeyeceğim.
Ich zeige dir nicht seine Akte.Onun dosyasını bana ver.
Überlass mir ihre Akte.Kardeşimin onun dosyasını görmek istiyorum.
Meine Schwester. Ich will ihre Akte sehen.Onun dosyasını bana ver Jack.
Gib mir ihre Akte.Onu dinleme. Onun dosyasını okudum.- Duşlarda yok.
Ich kenne seine Akte. Hör nicht auf ihn.Onun dosyasını aldın mı?
Hast du seine Akte bekommen?Selam. Bana onun dosyasını gösterirmisin lütfen?
Kannst du mir bitte seine Akte zeigen?- Hey?Onun dosyasını bana ver Jack.
Überlass mir ihre Akte.Sana onun dosyasını alayım.
Ich besorg Ihnen seine Akte.Onun dosyasını gördünüz mü?
Ich meine, haben Sie seine Akte gesehen?Bana onun dosyasını… ve kalan kan örneğini ver.
Gib mir nur ihre Akte und die Blutproben.Onun dosyasını okudum. Onu dinleme.
Ich kenne seine Akte. Hör nicht auf ihn.Bana onun dosyasını ve kalan kan örneğini ver.
Gib mir nur ihre Akte und alle Blutproben, die übrig sind.Onun dosyasını ve fotoğrafını gördüm.
Ich habe seine Akte und Onun dosyasını yanımda getirdim, dosyasına bakabileceğini düşündüm?
Ich habe sein Akte mitgebracht. Würden Sie sie sich mal ansehen?Onun dosyasını ve onun hakkında bulduğunuz en ufak bilgiyi bilgisayarıma ekleyin.
Schicken Sie Ihre Akte und alles, was Sie zu Onun dosyasına baktım.
Ich kenne seine Akte.Dean bana onun dosyalarını naklettirmişti.
Ich habe seine Dateien in Deans Auftrag transferiert.Hayır, onun dosyaları gerekmez.
Nein, brauche ich nicht seine Dateien.Neden bu onun dosyasında yok?
Warum Nate Meredithe yakınlaşır, onun dosyalarına erişir, biz de bu arada.
Er kommt Meredith nahe, bekommt Zugriff auf ihre Dateien,- während wir alle.
