Onun kokusunu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun kokusunu tanırım.
Ne yazık ki, onun kokusunu biliyorum.
Onun kokusunu, içimizde, ruh.
Ve rüzgar sertti,yani mutlaka onun kokusunu alacaktı.
Sanki onun kokusunu alıyormuş.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Ve rüzgar sertti,yani mutlaka onun kokusunu alacaktı.
Onun kokusunu buradan duyabiliyorum.
Aynı odada yavru kedi ağaç koymak,böylece onun kokusunu düşünmek gerekir.
Artık onun kokusunu duymuyorum.
Bastırılmış bir yanımın kontrolden çıkmasından sonsuza kadar onun kokusunun şaşırtıcı öfkesinde hapsolmaktan korkuyordum.
Fakat ben onun kokusunu sevmiyorum'' dedi.
Onun kokusunu asla unutmayacaksın.
Daha önce kaprik asit ilehiç karşılaşmamış bir köpek, muhtemelen, onun kokusunu hayal etmekte, daha önce duyduğumuz trompet notalarından bir nota daha yüksekten çalan bir trompeti hayal ederken zorlanacağımız kadar zorlanır.
Onun kokusunu tercih ediyorum, bu pis kokuyu değil!
Üzerimde onun kokusunu istemiyorum. Hiç hoşlanmam.
Onun kokusunu kokla dım ve korkmadan ağlamaya başladım.
Önceden, onun kokusunu alabildiğini söylemişti.
Onun kokusunu alacaktı. yakınlarda olmalıydı.{ Y: i} Ve rüzgar sertti, yani mutlaka.
Nerede o? Onun kokusunu bahçede yakaladım, ama kokusu başka birisiyle karışmış.
Onu yüzünü hatırlıyorum. Bana gülümseyerek, veben onun sesini hatırlıyorum. ve onun kokusu.
Üzerinde hâlâ onun kokusu var.
Bu onun kokusu.
Evet. Hatta onun kokusu seninkinden daha güçlü.
Onun kokusu… Cinselliği.
Onun kokusu ve tadı beni Isabelden uzaklaştıracaktı.
Bu onun kokusu.
Onun kokusu.
Onun kokusunda bir şeyler var.
Onun kokusu sana ulaşıp.
Onun kokusu her yerde vardı ve sarhoştu.