Onun numarasını Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onun numarasını ver.
Gib mir ihre Nummer.Ve böylece onun numarasını aldım.
Onun numarasını gördüm.
Ich habe seine Nummer gesehen.Senin için onun numarasını alırım.
Ich besorge dir ihre Nummer.Onun numarasını biliyor musun?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Niye istiyorsun onun numarasını?
Wozu brauchte sie dann seine Nummer?Bana onun numarasını ver!
Gib mir ihre Nummer!Harika. Biliyor musun, eğer onu bulursan,bana onun numarasını verebilir misin?
Prima. Wenn du sie findest,gib mir ihre Nummer, ja?Onun numarasını ver, Yaz.
Gib mir doch ihre Nummer, Yaz.Yabancılara onun numarasını verme!
Gib Fremden doch nicht ihre Nummer!Onun numarasını nereden buldun?
Woher hatten Sie seine Nummer?Grace. 2014te bize onun numarasını gönderdin.
Grace. Du hast uns ihre Nummer 2014 geschickt.Onun numarasını vermeli miyim?
Soll ich ihm ihre Nummer geben?Gelirken karşılaştığım kız var ya, onun numarasını istiyorum.
Das Mädchen, dass auf dem Weg hier rein getroffen habe, ich will ihre Nummer.Gille onun numarasını verdim.
Ich gab Gill seine Nummer.Sen bana Bence bunu ben yalnız yapmalıyım. onun numarasını ver de, ben.
Ach, ich sollte das selbst machen. Gib mir einfach… ihre Nummer, damit ich.Hayır, onun numarasını bilmiyorum.
Ich weiß ihre Nummer nicht.Göreviniz- o zaman, favori fahişeyi seçmek onun numarasını çevirmek ve randevu.
Sana onun numarasını mesaj atarım.
Ich schicke dir ihre Nummer.Bu yüzden arama emri çıkartmadan onun numarasını aramanı senden asla istemezdim.
Deshalb würde ich dich auch niemals darum bitten, ihre Nummer ohne einen Haftbefehl zu prüfen.Sana onun numarasını mesaj atarım.
Ich schick dir… ihre Nummer.Düşünüyorum da senin için onun numarasını alabilirim, yani doktorun ve.
Was ich dachte, Bana onun numarasını verebilrmisin?
Könnte ich seine Nummer haben?Çünkü onun numarasını bulamıyorum.
Denn ich kann ihre Nummer nicht finden.Onun numarasını yazdım./ Nerede?
Ich hab die Nummer aufgeschrieben.- Wo denn?İyi, onun numarasını vereceğim sana.
Gut, du kriegst ihre Nummer.Sana onun numarasını vereceğim fakat eğer bu aramalar bir son bulursa memnun olurum.
Ich kann Ihnen ihre Nummer geben, aber ich wäre sehr dankbar, wenn die Anrufe aufhören würden.Evet. Belki onun numarasını bulabilir ve onu arayabiliriz.
Ja, suchen wir ihre Nummer und rufen wir sie an.Makine onun numarasını veriyorsa Bay Wellsi tehlikeye atan kişi siz olabilirsiniz.
Wenn uns die Maschine seine Nummer schickt, könnte das bedeuten, dass Sie Mr. Wells einem Risiko aussetzen.Ben onun numarasını niye almadım ki?
Warum nahm ich nicht seine Nummer?
