Onun oğluyum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben onun oğluyum.
Çünkü ben, onun oğluyum.
Weil ich sein Sohn bin.Ben onun oğluyum.
Ich bin ihr Sohn.Adı Martha Bellison. Onun oğluyum.
Ben onun oğluyum.
Ich bin der Sohn.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
O benim babam ben de onun oğluyum.
Er ist… mein Vater, und ich bin sein Sohn.Ben onun oğluyum.
Ich bin sein Sohn.Vasiyetine göre, ben artık onun oğluyum.
Ben onun oğluyum.
Weil ich sein Sohn bin.Annemin beni sevdiğini biliyorum; Ben onun oğluyum.
Ich weiss er liebt mich und ich bin sein Kind.Ama ben onun oğluyum.
Aber ich bin sein Sohn!Onun oğluyum. Buna mecburdum.
Ich war sein Sohn. Fakat ben onun oğluyum.
Aber ich bin ihr Sohn.Ben onun oğluyum, hepsi benim olmalı.
Ich bin sein Sohn.Hayır, ben onun oğluyum.
Nein, ich bin sein Sohn.Ben onun oğluyum, kuklacısı değil.
Ich bin sein Sohn und kein Puppenspieler.Annemin beni sevdiğini biliyorum; Ben onun oğluyum.
Ich weiß, meine Mutter liebt mich; Ich bin ihr Sohn.Ben onun oğluyum, kocası değil.
Ich bin ihr Sohn, nicht ITC politikası umurumda değil. Onun oğluyum ve hemen konuşmak istiyorum.
ITC Ben onun oğluyum ve oraya giriyorum.
Ich bin sein Sohn, und ich gehe da rein.Ama bu hafifletici tedavi.Fakat bazen onun oğluyum, bazen de.
Aber das hier Ben onun oğluyum. Sen de ağabeyimsin.
Ich bin sein Sohn, du Fakat bazen onun oğluyum, bazen de.
Aber manchmal bin ich ihr Sohn und andere Male.Onun oğluyum ve sen benimle geliyorsun.
Ne biliyorsun ki? Ben onun oğluyum, ve oraya giriyorum.
Ich bin sein Sohn, und Ben onun oğluyum ve onu diriltmenizi emrediyorum!
Ich bin sein Sohn und befehle Dir, ihn wieder zu beleben!Babam. Ben onun oğluyum, o yüzden sadece tokat yedim.
Als sein Sohn wurde ich nur ins Gesicht geschlagen. Mein Vater.Ben onun oğluyum ve sorun var diyorum.
Ich bin ihr Sohn und sage, es Onun oğlunun Rachel kadar şansı var.
Sein Sohn hat dieselbe Chance, die sie hatte.Artık onun oğlu değilim.
Ich 
