Onun sevgilisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu onun sevgilisi.
Aynı zamanda onun sevgilisi.
Außerdem ist sie seine Geliebte.Ben onun sevgilisiyim.
Ich bin seine Geliebte.Lenin kız arkadaşı ve onun sevgilisi.
Freundin und ihr Liebhaber.Sasha… Onun sevgilisi.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
onun adı
ben onunsen onunonun hayatını
onun babası
onun annesi
onun suçu
onun kalbini
onun yüzünü
burası onun
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
söyle onaona ver
ona ne yaptın
ona dedim
ona yardım
ona güvenmiyorum
ona söyledim
ona sor
ona dokunma
göster ona
Daha
Onun sevgilisi değil.
Sein Lieben ist es nicht.Ve Brais, onun sevgilisi.
Und Brais, ihr Freund.Onun sevgilisinin geldiğini varsayalım.
Stell dir vor ihr Liebster kommt.Kiliseden Mylene onun sevgilisi.
Mylene aus der Kirche. Sein Mädel.Hadi onun sevgilisi var diyelim.
Egal ob er einen Freund hat.Lenin kız arkadaşı ve onun sevgilisi.
Die untreue Freundin und ihr Liebhaber.Bu da onun sevgilisiydi.
Das Howard senin en yakın arkadaşın, bu da onun sevgilisi.
Beni onun sevgilisi sanıyorlar.
Sie denken, ich war ihr Freund.Lenin kız arkadaşı ve onun sevgilisi. Onu öldürdüler.
Die untreue Freundin und ihr Liebhaber. Sie töten ihn.Bu onun sevgilisi. Bilmiyorum.
Keine Ahnung. Das ist seine Freundin.Film, Berlinde yaşayan genç kadın Lola ve onun sevgilisi Manniyi konu alıyor.
Der Film geht um Lola und ihren Freund Manni.Ama onun sevgilisi olduğunuz söyleniyor.
Es heisst, er war Ihr Liebhaber.Kalbim ailesine ve onun sevgilisi Angie çıkıyor.
Meine Gedanken gehen an Onun sevgilisi değilsem kimim ben?
Wenn ich nicht seine Freundin Çünkü herkes onun sevgilisi gibi hissediyor.
Denn jedem kommt sie wie sein Liebchen vor.Bu, onun sevgilisiyle evlenmesine yardım etmek için, Will.
Es hilft ihm seine Liebste zu heiraten, Will.Seksten sonra adam onun sevgilisi olmayı reddediyor.
Nach dem Sex will er nicht ihr Freund sein.Bir zamanlar ikimiz Guido Continiydik, Luisa da onun sevgilisiydi.
Guido Contini, Luisa, seine Geliebte Einst Kim onun sevgilisi olmak ister ki?
Warum sollte jemand ihr Freund sein wollen?Küçük arkadaşımı da onun sevgilisi Joseph gibi giydirdim.
Und ich habe meinen Kumpel hier als seinen Liebhaber Joseph verkleidet.Kız onun sevgilisiydi anlaşılan.
Sie scheint seine Geliebte zu Erkek arkadaşı Tom Kaulitz, uzun zamandır onun sevgilisinden vazgeçmeyi düşünmüyor.
Ihr Freund Tom Kaulitz denkt lange nicht daran, seine Geliebte loszulassen.Bu Mike, onun sevgilisi Callie ve Pat.
Das Neşeli olay Barbie hayatında ne olacak, onun sevgilisi eşi olur.
Joyful Veranstaltung wird im Leben von Barbie passieren wird, wird sie die Frau ihres Geliebten.
