Ortadan kaldırmayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gereksiz prosedürleri ortadan kaldırmayı.
Hepsini ortadan kaldırmayı öneriyorum.
Yılına kadar ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.
Ben bu arkaik ritüeli ortadan kaldırmayı hayatımın hedeflerinden biri haline getirmeye yemin ettim.
Yılına kadar ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
download kaldırmaortadan kaldırmakkaldırma kılavuzu
edge kaldırmakkaldırma talimatları
elini kaldırsınmicrosoft kenarından kaldırmakvirus kaldırmakollarını kaldırkaldır beni
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Başarılı olursanız, ortadan kaldırmayı daha uzun bir süre uzatmayı deneyebilirsiniz.
Bazı amatörler onun sorunlarını ortadan kaldırmayı denerdi.
Ve FCC ortadan kaldırmayı planlıyor net tarafsızlık Muhtemelen bu manzara muazzam değişecek.
Bu gece o şüpheleri ortadan kaldırmayı umuyorum.
Bütün gücü geri getirmeyi başarmış olsa bile… dünya çapında 17 Nainsanı ortadan kaldırmayı başardık.
Tedavi pankreatitin nedenlerini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Bu, dokuz yıllık zorunlu eğitimi yaygınlaştırmayı vegençler arasındaki cehaleti ortadan kaldırmayı amaçlıyordu.
Kendinize ihanet ederseniz, ortadan kaldırmayı veya yerine koymayı deneyebilirsiniz.
Güney Kore ise, 2020ye kadar kâğıt paralarını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Hayır, ama gelir vergilerini ortadan kaldırmayı ve IRSyi kaldırmayı tercih ederim.
Dünya Sağlık Örgütü 2030 yılına kadar hastalığı ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Bencillik modern bir kötülük değil, hala ortadan kaldırmayı başaramadığımız eski bir hastalıktır.
Günümüzde üreme kreşlerinin çalışması kaotik üremenin etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Filistinlilerin çoğu Yahudi devletini ortadan kaldırmayı hayal ettiği sürece hiçbir çözüm bulunamaz.
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan ülke.
Bu nedenle, acıyı ve zulmü ortadan kaldırmayı amaçlayan çok sayıda farklı ilaç var.
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan ülke.
Tedavi, yaralanmaları ortadan kaldırmayı amaçlamalı ve iyileşme süresi onların şiddetine bağlıdır.
Bu saldırıyla birlikte tamamen ortadan kaldırmayı planlamıştı.
Geleneksel farmakolojik ajanlar temel olarak hastalığın semptomlarını ortadan kaldırmayı amaçlar.
Hastalıkların tedavisi- hastanın acılarını ortadan kaldırmayı ve sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi etkinlik.
Projelerinizin farklı mimari ve inşaat şirketlerine bölünmesini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
Bu savaş dinin toplumsal kökenlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan sınıf hareketinin somut pratiği ile birleştirilmelidir.”.
Larenjit ile tedavi edici süreç, inflamatuar süreci ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Koch kardeşler ise vergileri keserek hükümeti ortadan kaldırmayı hayal eden ateş soluyan sağcılardır.