ORTADAN KALDIRMAYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
zu beseitigen
auf die Beseitigung
ortadan kaldırmayı
kaldırılması
zu eliminieren
ortadan kaldırmak
ortadan kaldırılması
elemek
öldürmeye
yok etmek

Ortadan kaldırmayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Gereksiz prosedürleri ortadan kaldırmayı.
Unnötige Prozesse zu eliminieren.
Hepsini ortadan kaldırmayı öneriyorum.
Ich schlage vor, wir eliminieren sie alle.
Yılına kadar ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.
Lohnungleichheit bis 2030 zu beseitigen.
Ben bu arkaik ritüeli ortadan kaldırmayı hayatımın hedeflerinden biri haline getirmeye yemin ettim.
Es ist eines meiner Lebensziele, dieses archaische Ritual abzuschaffen.
Yılına kadar ücret eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.
Die Lohnungleichheit bis 2030 zu beseitigen.
Başarılı olursanız, ortadan kaldırmayı daha uzun bir süre uzatmayı deneyebilirsiniz.
Wenn Sie erfolgreich sind, können Sie die Eliminierung für einen längeren Zeitraum verlängern.
Bazı amatörler onun sorunlarını ortadan kaldırmayı denerdi.
Irgendein Amateur hat versucht, ihr Problem zu beseitigen.
Ve FCC ortadan kaldırmayı planlıyor net tarafsızlık Muhtemelen bu manzara muazzam değişecek.
Und FCC plant, zu beseitigen Netzneutralität wird wahrscheinlich diese Landschaft enorm verändern.
Bu gece o şüpheleri ortadan kaldırmayı umuyorum.
Ich hoffe, ich kann die Skepsis heute Abend beseitigen.
Bütün gücü geri getirmeyi başarmış olsa bile… dünya çapında 17 Nainsanı ortadan kaldırmayı başardık.
Konnten wir weltweit 17 Inhumans eliminieren. den Strom wieder zurückbringen konnte.
Tedavi pankreatitin nedenlerini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Die Behandlung zielt darauf ab, die Ursachen der Pankreatitis zu beseitigen.
Bu, dokuz yıllık zorunlu eğitimi yaygınlaştırmayı vegençler arasındaki cehaleti ortadan kaldırmayı amaçlıyordu.
Ziel war es, die neunjährige Schulpflicht zu verallgemeinern undden Analphabetismus unter Jugendlichen zu beseitigen.
Kendinize ihanet ederseniz, ortadan kaldırmayı veya yerine koymayı deneyebilirsiniz.
Wenn Sie sich selbst betrügen, können Sie versuchen, zu eliminieren oder zu ersetzen.
Güney Kore ise, 2020ye kadar kâğıt paralarını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Südkorea will bis 2020 sogar das Bargeld ganz abschaffen.
Hayır, ama gelir vergilerini ortadan kaldırmayı ve IRSyi kaldırmayı tercih ederim.
Nein, aber ich würde es vorziehen, die Einkommenssteuer zu beseitigen und die IRS abzuschaffen.
Dünya Sağlık Örgütü 2030 yılına kadar hastalığı ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Die Weltgesundheitsorganisation will die Krankheit bis zum Jahr 2030 eliminieren.
Bencillik modern bir kötülük değil, hala ortadan kaldırmayı başaramadığımız eski bir hastalıktır.
Selbstsucht ist kein modernes Übel, es ist eine alte Krankheit, die wir noch nicht ausgerottet haben.
Günümüzde üreme kreşlerinin çalışması kaotik üremenin etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Die Züchtung von Baumschulen zielt heute darauf ab, die Auswirkungen der chaotischen Züchtung zu beseitigen.
Filistinlilerin çoğu Yahudi devletini ortadan kaldırmayı hayal ettiği sürece hiçbir çözüm bulunamaz.
Es kann keine Lösung geben, solange die meisten Palästinenser davon träumen den jüdischen Staat auszulöschen.
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan ülke.
Bis im Jahr 2015 sollten die schlimmsten Formen der Kinderarbeit abgeschafft werden.
Bu nedenle, acıyı ve zulmü ortadan kaldırmayı amaçlayan çok sayıda farklı ilaç var.
Aus diesem Grund gibt es eine große Anzahl von verschiedenen Medikamenten, die auf die Beseitigung von Schmerzen und Verfolgung ausgerichtet sind.
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerini 2015 yılına kadar ortadan kaldırmayı amaçlayan ülke.
Dieser soll dazu beitragen, die schlimmsten Formen von Kinderarbeit bis 2015 abzuschaffen.
Tedavi, yaralanmaları ortadan kaldırmayı amaçlamalı ve iyileşme süresi onların şiddetine bağlıdır.
Die Behandlung sollte auf die Beseitigung von Verletzungen abzielen, und die Dauer der Genesung hängt von ihrer Schwere ab.
Bu saldırıyla birlikte tamamen ortadan kaldırmayı planlamıştı.
Er wollte mit diesem Angriff seinen Gegner vollkommen auslöschen.
Geleneksel farmakolojik ajanlar temel olarak hastalığın semptomlarını ortadan kaldırmayı amaçlar.
Konventionelle pharmakologische Wirkstoffe zielen hauptsächlich auf die Beseitigung der Krankheitssymptome ab.
Hastalıkların tedavisi- hastanın acılarını ortadan kaldırmayı ve sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan bir dizi etkinlik.
Behandlung von Krankheiten- eine Reihe von Aktivitäten, die darauf abzielen, das Leiden des Patienten zu beseitigen und seine Gesundheit wiederherzustellen.
Projelerinizin farklı mimari ve inşaat şirketlerine bölünmesini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
Unser Ziel ist die Aufgabe des Teilens Ihr Projekt zwischen verschiedenen Architektur und Baukonzern zu beseitigen.
Bu savaş dinin toplumsal kökenlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan sınıf hareketinin somut pratiği ile birleştirilmelidir.”.
Sondern er muss in Zusammenhang gebracht werden mit der konkreten Praxis der Klassenbewegung, die auf die Beseitigung der sozialen Wurzeln der Religion abzielt.".
Larenjit ile tedavi edici süreç, inflamatuar süreci ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
Der Behandlungsprozess bei Laryngitis zielt darauf ab, den Entzündungsprozess zu beseitigen.
Koch kardeşler ise vergileri keserek hükümeti ortadan kaldırmayı hayal eden ateş soluyan sağcılardır.
Die Brüder Koch sind feuerspeiende Rechte, die davon träumen, Steuern zu senken und die Regierung abzubauen.
Sonuçlar: 54, Zaman: 0.0471

Farklı Dillerde Ortadan kaldırmayı

Kelime çeviri

S

Ortadan kaldırmayı eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca