OTOMATLAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Otomatlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sıcak Otomatlar?
Heiße Maschinen?
Otomatlar nerede biliyor musunuz?
Wisst ihr, wo die Automaten sind?
Ayrıca içecekler için otomatlar vardır.
Es gibt auch Automaten für Getränke.
Ama otomatlar kare olur.
Aber Automaten sind viereckig.
Yaşlı kadınların iç çamaşırlarını satan otomatlar var.
In Japan gibt's Automaten mit Alte-Damen-Unterwäsche.
Otomatları bile ihtiyar kafasında.
Mann, sogar die Automaten sind alt.
Bunlara hücresel otomatlar adı verilir.
Sie werden zellulare Automaten genannt.
Otomatlar sadece Miramar ve Kamp: Çakalda mevcuttur.
Automaten gibt es nur in Miramar und Camp Schakal.
Bütün arıların aynı küçük otomatlar olduğu söylenemez.
Was nicht heißt, dass alle Bienen identische kleine Automaten sind.
Otomatlar tatilin başından beri doldurulmadı.
Die Verkaufsautomaten wurden vor den Winterferien nicht aufgefüllt.
Çoğu öğrenci yurdu otomatları var.• TIBBİ BAKIM.
Die meisten Studentenwohnheime haben Automaten.• MEDIZINISCHE VERSORGUNG.
Otomatların et ve haşlanmış yumurtayla… dolu olduğunu fark etmedin mi?
Die Automaten sind voller Fleisch und Eier?
Bu durumda, her grubun bireysel koruma cihazlarına( otomatlar, RCDler) ihtiyacı vardır.
In diesem Fall benötigt jede Gruppe individuelle Schutzeinrichtungen(Automaten, FI).
Otomatlar yalnızca banknot kabul eder, madeni para almaz.
Allerdings nimmt der Automat nur Banknoten und keine Münzen.
Abonman biletleri, zaten her yerde satılır; otomatlar her metroya giriş yanında bulunurlar.
Die Fahrkarten werden praktisch überall verkauft, Automaten stehen an jedem Eingang zur Station.
( Otomatları için yeterli bir değişiklik var emin olun!).
(Achten Sie darauf, genügend Abwechslung für den Automaten zu haben!).
Açıklayıcı ve çok iyi tamamlanmış bir video David Louapre hayat ve hücresel otomatlar oyunu.
Ein erklärendes und sehr gelungenes Video von David Louapre über das Spiel von Leben und zellulären Automaten.
Tüm otomatlar gerçek para karşılığında evdeki mağazada satıldı.
Alle Maschinen wurden auf dem heimischen Speicher für echtes Geld verkauft.
Dugald Stewart, manüfaktür işçilerine,'' parça işlerinde kullanılan… canlı otomatlar'' adını verir. l.c., s.
Dugald Stewart nennt die Manufakturarbeiter"lebende Automaten…, die für Teilarbeiten verwandt werden".(l.c. p.318.).
Miramarda otomatlar, belirlenmiş yerlerde rastgele olarak belirirler.
In Miramar werden die Automaten willkürlich an bestimmten Orten gespawnt.
Otomat için yeterince Frankım yok.
Ich habe nicht genügend Franc für den Automaten.
Artık otomat falan yok burada.
Jetzt gibt's hier keine Automaten mehr.
Dinlenme odasındaki otomatın altına koy. Ve kredi kartını.
Unter den Automaten im Pausenraum. Leg die Karte.
Ama seçim yapmak zorunda kalsaydın otomat ve Claire arasında, bugün… kimi seçerdin?
Müssten Sie sich heute zwischen Claire und dem Automaten entscheiden, wen würden Sie wählen?
Otomat için yeterince Frankım yok. Ben Fransızım.
Ich bin Franzose. Ich habe nicht genug Francs für den Automaten.
Otomat için para ver.
Bares für die Automaten.
Bu otelde otomat var mı?
Q Gibt es einen Automaten in diesem Hotel?
Çin Otomat Dişli Motorları Dispenserler Dişli Motor.
China Automaten Getriebemotoren Dispensers Getriebemotor.
Otomat Dişli Motorları.
Automaten Getriebemotoren.
Seç otomat mum, renk ve şekil ürünün önemsiz.
Wählen Sie Automaten die Kerze, die Farbe und die Form des Produkts ist unerheblich.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.027

Farklı Dillerde Otomatlar

S

Otomatlar eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca