Oturt Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu şuraya oturt.
Oturt onu şuraya.
Şuraya oturt onu.
Oturt şu kıçını Willie.
Onu da arkaya oturt.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
oturma odası
oturma alanı
burada oturmuşyanıma otursen oturorada oturmuşoturma izni
şuraya oturuzun süre oturmakdışarıda oturmak
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Onu sandalyeye oturt ve dışarı çık Johnny.
Dorothyyi oraya oturt.
Genç Anakin Skywalkerı kokpite oturt ve gözlüklerini indirerek yarışa hazırlan.
Miguel amcaya uzak oturt.
Sen o sevimli poponu oturt da işime bakayım.
Yerine Kaptan Kirkü oturt.
Sandalyeye oturt beni.
Kontrole odaklan ve beni yavaşça oturt.
O yüzden onu büyükannenin yanına oturt. Büyükannen onunla başa çıkmayı bilir.
Gaby! Buraya. Onu buraya oturt.
Telefonunu ver, bilgisayar başına oturt ve şu lanet kelepçeleri çıkart.
Kokpiti aç ve U-Wing Pilotu koltuğuna oturt.
İşe giderken bunu da yolcu koltuğuna oturt. Araba kaçıranlar daha kolay bir hedef seçeceklerdir.
Buraya gel, Holmes, onu şuradaki sandelyeye oturt.
Kara bir kediyi al Ve oturt omzuna.
Şarap şişesini ayakkabının içine oturt.
Gray, onu dışarı çıkarıp oturt ve yanında kal!
Liam nefesini tutup şaşı bakmaya başladığı zaman buna oturt.
Kokpiti aç ve bir Kashyk Savaş Droidini oturt.
Bu muhteşem arabayı yap ve pilotu kokpite oturt.
Liam nefesini tutup şaşı bakmaya başladığı zaman… buna oturt.- Tamamdır.
Şurada otur ve birkaç fotoğraf filan çektir benim için.
Burada oturmuş senin ne kadar harika biri olduğunu düşünüyordum.
Sen buraya otur ve ben de buraya.
Marco, nerede oturduğunu söylersek bizi öldürür.