PALMIYE AĞACI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Palme
• Palmen

Palmiye ağacı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ya da süslenmiş palmiye ağacı.
Oder wir schmücken eine Palme.

Evet!- Hiç palmiye ağacı gördün mü?
Ja. Hast du schon eine Palme gesehen?

Burada özlediğim tek şey, Palmiye ağacı.
Ich vermisse nur die Palmen.

Palmiye ağacı( Trachycarpus fortunei).
Hauptpflanzung(Trachycarpus fortunei).

Buzlu su yok, palmiye ağacı bundan hoşlanmaz.
Kein eisiges Wasser, die Palme mag es nicht.

Nasıl yada neden olduğunu bilmiyorum, ama palmiye ağacı artık palmiye ağacı değil.
Ich weiß nicht, wie das passiert ist oder warum, aber die Palme ist jetzt keine Palme mehr.

Mesajda palmiye ağacı vardı. Emin misin?
Ganz sicher? Die SMS enthielt eine Palme.

Her iki durumda da, bu küçük palmiye ağacı parmak üstünde muhteşem görünüyor.
So oder so, diese kleine Palme sieht toll aus auf dem Finger.

Pekala, palmiye ağacı ile ilgili büyük bir sorunumuz var.
Wir haben ein großes Problem mit der Palme.

Ortadaki kişi birini işaret ederek“ fil!”,“ palmiye ağacı!” veya“ ekmek kızartma makinesi!” der.
Die Person in der Mitte zeigt auf jemand und sagt„Elefant!“,„Palme!“ oder„Toaster!“.

İçinde, palmiye ağacı, onun çok grafik avuçlarından dolayı gerçek bir dekoratif unsurdur.
Im Innenbereich ist die Palme aufgrund ihrer grafischen Palmen ein echtes dekoratives Element.

Bölgede çok sayıda çiçek ve palmiye ağacı vardır, duvarları traverten mermer ile kaplıdır.
Auf dem Gebiet gibt es viele Blumen und Palmen, die Wände sind mit Travertinmarmor bedeckt.

Her iki bitkinin de palmiye ağacı olması nedeniyle ürünler benzer özelliklere sahiptir.
Aufgrund der Tatsache, dass beide Pflanzen Palmen sind, haben die Produkte ähnliche Eigenschaften.

Kuzey Kutbunda palmiye ağaçları ve yılanlar vardı.
Es gab Palmen und Schlangen in der Arktis.

Palmiye ağaçları, turkuaz bir deniz. Beyaz kumsal, İrembağı.
Palmen, türkises Meer, weißer Sand… das Paradies eben.

Palmiye ağaçlarına bak!
Seht mal, die Palmen!

Onlar da palmiye ağaçlarını sevmedi. Otelde.
Denen haben die Palmen auch nicht gefallen. Im Hotel.

Palmiye ağaçları, sıcak meltemler.
Palmen, eine warme Brise.

Palmiye ağaçları ve güneş ışığı.
Palmen und Sonnenschein.

Havası çok güzel, palmiye ağaçları, plajlar, kulüpler var.
Das ist das Wetter am besten. Palmen, Strände, Clubs.

Palmiye ağaçları buradan mı geliyor?
Kommen die Palmen von hier?

Zümrüt renkli bir okyanus, palmiye ağaçları ve mis gibi güneş. -Şu ada… -Evet.
Die Insel… -Ja. Smaragdgrüner Ozean, Palmen und ewige Sonne.

Sahil boylu boyunca palmiye ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır.
Entlang der Küste befinden sich Palmen und breite Straßen.

Evet, palmiye ağaçları var orada.
Ja, da gibt es Palmen.

Palmiye Ağaçları arasında öğleden sonra.
Ein Nachmittag unter Palmen.

Yakında Palmiye ağaçlarını görücez.
Bald siehst du Palmen.

Sahil boyunca palmiye, ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır.
Entlang der Küste befinden sich Palmen und breite Straßen.

Riad Palmierin klimalı odaları, palmiye ağaçlarıyla bezeli bir iç avluya bakmaktadır.
Das Riad Palmier bietet klimatisierte Zimmer mit Blick auf den Innenhof mit Palmen.

Beyaz kumlar, palmiye ağaçları, kristal mavi su.
Palmen, weißer Sand und kristallblaues Wasser.

Palmiye ağaçları ve güzel sahili için.
Palmen sowie einem schönen Garten.