Param yoktu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yeterince param yoktu.
Param yoktu be oğlum.
Daha önce param yoktu.
Param yoktu ve açtım.
İsviçrede hiç param yoktu.
Param yoktu, ama ben bir hilebazım.
Ona hediye alacak param yoktu.
Benim param yoktu, borç aldım.
Dışarda yemek için param yoktu.
Param yoktu ama Loncanın vardı.
Bay Cooke… Lütfen. Param yoktu.
Param yoktu, nereye gideceğimi bilmiyordum.
Ben buraya girerken bir kuruş param yoktu.
Param yoktu, ayak bileğim kırıktı. Deliydim de.
Ödiycektim ama hiç param yoktu ki.
Param yoktu, ama eşyalarımı aldılar.
Sanırım… çünkü ödeyecek param yoktu.
Param yoktu. Dergi için haber yoktu. .
İlk başta zamanım oldu; Param yoktu.
Artık hem param yoktu, hem de eve gitmek zorundaydım.
Yaşındaydım, kimsem yoktu, param yoktu.
Tek bir sorun vardı, benim param yoktu, ben de Tildyden aldım.
Ailemden biri bana yardım edecekti. Param yoktu.
Yiyecek alacak param yoktu. İş arayacak arabam yoktu. .
Hesap önemli bir etkendi… çünkü ödeyecek param yoktu.
Param yoktu ve içimden gelerek yaptığım bir şeyden hoşlanırsınız diye düşünmüştüm.
Eskiden günde 15 saat çalışırdım… yine de faturaları ödeyecek param yoktu.
New Yorka gidecek param yoktu… bir klüpte adamın tekiyle tanıştım.
O uçakları izlemek… Bayılırdım ya. Gizlice girmem gerekmişti, bilet param yoktu.
Eski kocam ve ben param yoktu ve zamanı haklı çıkaramadık.