Pençesini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Pençesini yemeye çalışıyordu.
Neden Köpeğim Daima Bana Pençesini Verir?
Pençesini kulübe geçirdiğini çok iyi biliyorsun.
Uzun süre öne eğilmiş halde oturup pençesini tutuyorum.
Pençesini son olarak uzattı ve… ve.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Gece odamın dışında oturup, ulurdu ve pençesini gösterirdi.
Ona pençesini geçirmiş ve gitmesine izin vermeyecek.
Birçok yırtıcı hayvan hem pençesini, hem dişlerini silah olarak kullanır.
Bay White pençesini istiyor, ancak Morris, sorun yarattığını söyleyerek isteksiz davranıyor.
Bir elinizle köpeğin pençesini tutun, böylece tırnağa iyi bir göz atabilirsiniz.
De ki:“ Bana pençesini ver”( yüksek sesle ve net) ve köpeği övün.
Bana beş ver”- pençesini yükselterek, köpek sahibinin açık avucuna dokunuyor;
Eğitmen köpeğin pençesini eline alır, düzeni açıkça söyler ve hayvanı över.
Ayrıca, bir köpeğin pençesini çok yükseğe kaldırmayın- hayvanı şaşırtabilir ve hatta korkutur.
Margaery pençelerini Joffreyye geçirdi.
Resmen ölümün pençesinden kurtarıIdı, yeni dostumuz, Bay Michael J. Dundee tarafından.
Sivri dişleri, pençeleri vardır. Çevik ve hızlıdırlar.
Pençelerini göster bakayım.
Hileme'' Ölümün Pençesi'', diyorum.
Pençe 1 ve PUSA EDİ yaklaşıyorlar.
Pençe 1. Onu kaybettik.
Pençe 1, onun nereye gittiğini biliyoruz.
Neden? kemiklerini ve pençelerini satıyorlar.- Kara borsada dişlerini.
Pençe ya da el, iki göz ya da üç göz.
Pençelerimiz varken, silaha kimin ihtiyacı olur?
Pençeleri neden aldığını biliyoruz.
Korku Doktorları o pençeleri özel bir frekansla tasarladı.
Pençesi yok. Kostümü yok!
Pençe yok! Güç yok!
Pençeleri var.