PILLERINI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Batterien

Pillerini Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ne? Pillerini çıkar!
Was? Raus mit den Akkus!

Bea, gidip, Willin pillerini getir.
Bea, geh und hol Wills Batterie.

Sabah pillerini değiştiririm.
Die Batterien wechsle ich morgen.

Anlaşılan Brütüs ona verdiğim radyonun pillerini yutmuş.
Brutus schluckte die Batterien des Radios, das wir ihm gaben.

Şimdi bana ver, pillerini çıkaracağım.
Her damit, ich nehme die Batterien raus.

Ya da pillerini çıkarmış, o yüzden bulamıyoruz.
Vielleicht hat er den Akku rausgenommen.

Topçular, düşman pillerini yakalayabilir mi?
Können Kanoniere feindliche Batterien erbeuten?

Görünüşe göre Brutus bizim ona verdiğimiz radyo pillerini yutmuş.
Brutus schluckte die Batterien des Radios, das wir ihm gaben.

Yani yakıt pillerini kemerin içine mi koydun?
Du hast also Festoxid Brennstoffzellen in den Gürtel integriert?

Gorunuse gore Brutus bizim ona verdigimiz radyo pillerini yutmus.
Brutus schluckte die Batterien des Radios, das wir ihm gaben.

Önce termostatın pillerini değiştirin ve tekrar deneyin.
Ersetzen Sie zuerst die Batterien des Thermostats und versuchen Sie es erneut.

O zaman ben de erkenden davranıp, kablosuz mousenun pillerini değiştireceğim.
Die Batterien deiner kabellosen Maus wechseln. Ich werde vorsorglich.

Ancak, bir aile bebeğin pillerini değiştirdiğinde,“ Jamesi öldür” demeye başladı!
Als jedoch eine Familie die Batterien der Puppe veränderte, begann sie zu sagen:"Töte James!

Bu adamı silahsızlandırmak istiyorsanız hesap makinesinin pillerini çıkartın yeter.
Wenn Sie ihn entwaffnen wollen, nehmen Sie die Batterien aus dem Taschenrechner.

Birçok ithalatçı ve satıcı, pillerini satılmadan önce uzun bir süre stokta saklar.
Viele Importeure und Weiterverkäufer lagern ihre Batterien für eine lange Zeit, bis diese verkauft werden.

Yüzbaşı, bu adamı silahsızlandırmak için hesap makinesinin pillerini almalısın. Emredersiniz.
Wenn Sie ihn entwaffnen wollen, nehmen Sie die Batterien aus dem Taschenrechner.- Ja, Sir.

Elektrikli çubuğumun pillerini kim aldı? Siktir.
Wer-wer hat die Batterien aus meinem Viehtreiber genommen? Scheiße.

Haftanın yedi günü çalışan bir kişi ruhsal pillerini şarj etmek için zaman bulamaz.
Menschen, die sieben Tage die Woche arbeiten, nehmen sich keine Zeit, ihre seelischen Batterien aufzuladen.

Tedirgindim, çünkü Bay Bipbipin pillerini değiştirme zamanıydı.
Es war Zeit, die Batterien meines Empfängers zu wechseln.

Kadınların banyolarına gir ve Maxwellin pillerini kaydır- sana anahtarları verecek.
Gehen Sie in das Badezimmer der Frau und schieben Sie Maxwell die Batterien- er wird Ihnen die Schlüssel geben.

Dün yapmadığın şeyler, eldiven kutusunu doldurma… termometre pillerini kontrol etme… ve ağız çubukları seni bekliyor.
Das haben Sie gestern nicht gemacht: Handschuhspender nachfüllen, Batterien der Thermometer checken, Tupfer auffüllen.

Pillerin orada olması lazım.
Da sind Batterien drin.

Cogunda sadece pil ve su var tabii ki.
In den meisten sind natürlich nur Batterien und Wasser.

Pil dönüşümü için gizli yöntem falan yoktu.
Es gab keine geheime Methode fürs Recycling der Batterien.

Pilleri dışarı çıkarmak zorundasın.
Sie müssen die Batterien rausnehmen.

Bunları kişisel kullanım ürünlerine indirgedik, çeşitli piller, elektronik, hatta müzik ve eğlence.
Wir haben es verschiedene Batterien, Elektronik, selbst Musik und Unterhaltung.

Pil yetmez.
Batterien reichen nicht.

O pilleri bana ver.
Gib mir die Batterien.

Pilleri yuttun, öyle değil mi?
Sie haben die Batterien geschluckt, oder?

Kameranız için pil kaldı mı?
Hast du noch Batterien für deine Kamera?