PIYANOYU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Klavier
• das Piano
• Flügel
• Klavierspielen

Piyanoyu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Piyanoyu dinle.- Nasıl istersen.
Hör dir das Piano an.

O da bir arabayı ve piyanoyu.
Sie hat ein Auto und einen Flügel… zerstört.

Piyanoyu eminim ki bulurum.
Ich werd sicher ein Klavier finden.

Bir saate baban gelip piyanoyu alacak.
Dein Dad kommt das Klavier abholen.

Piyanoyu size geri verdim.
Ich habe dir das Piano zurückgegeben.

Demek bir süredir bu piyanoyu çalmadın.
Du hast dieses Klavier lange nicht gespielt.

Bu piyanoyu almak istiyormuşsun?
Warum wollen Sie das Klavier kaufen?

Telekinezi. Zihninle piyanoyu oynatmayı dene.
Versuchen Sie, mit Gedanken das Klavier zu bewegen. Telekinese.

Bu piyanoyu almak mı istiyorsun?
Warum wollen Sie das Klavier kaufen?

Gerçekten bu koca ormanda o piyanoyu bulabilecek miyiz?
Bist du dir sicher, dass wir in diesem riesigen Wald das Piano finden?

Piyanoyu size geri verdim. Yarin.
Morgen. Ich gebe dir das Piano zurück.

Doktor Reiser. Piyanoyu akort etmem için.
Doktor Reiser. Ich soll das Klavier stimmen.

Piyanoyu size geri verdim. Yarın.
Morgen. Ich gebe dir das Piano zurück.

Weisfelt mi? Bu piyanoyu almak mı istiyorsun?
Sie wollen dieses Klavier kaufen? Weisfelt?

Piyanoyu almış veya başka biri aldı?
Hat er das Klavier oder ein anderer?

Onu buradan götürür müsün? Millet, daha sonra Piyanoyu izlemek ister misiniz?
Hey, Leute, wollen wir uns nachher"Das Piano" anschauen?

Yarın. Piyanoyu size geri verdim.
Morgen. Ich gebe dir das Piano zurück.

Neden çocuklarla benim prova vaktim geldiğinde, piyanoyu aldın?
Warum hast du das Piano genommen, als meine Zeit mit den Kids um war?

O piyanoyu bana babam vermişti.
Mein Vater hat mir das Klavier geschenkt.

Tony, şehre varır varmaz… yapmanı istediğim ilk şey… sahne alacağım yerdeki piyanoyu kontrol etmen.
Tony, in einer neuen Stadt haben Sie als Erstes das Piano am Spielort zu prüfen.

Piyanoyu almış, yoksa başkası mı götürdü?
Hat er das Klavier oder ein anderer?

Joon-young piyanoyu bırakmak istediğini mi söyledi?
Joon-young sagte, er würde das Klavier aufgeben?

Piyanoyu akort etmem için. Doktor Reiser.
Doktor Reiser. Ich soll das Klavier stimmen.

Geçenlerde piyanoyu yeniden öğrenmeye başladım.
Aber ich habe kürzlich angefangen, wieder Klavierspielen zu lernen.

Piyanoyu isteyen herkes çalabilir ve öğrenebilir.
Wer Klavierspielen will, der kann es lernen.

Bayan Woodhouse, piyanoyu deneme şerefini bize verir misiniz?
Mr. Cole! Würden Sie uns die Ehre geben, unseren Flügel zu erproben?

Bu piyanoyu almak mı istiyorsun? Weisfelt mi?
Sie wollen dieses Klavier kaufen? Weisfelt?

Ama sadece piyanoyu çekiyorlarmış. Televizyondan izleyecektim.
Aber man sieht nur das Klavier.

Bu piyanoyu satın mı almak istiyorsun? Weisfelt?
Sie wollen dieses Klavier kaufen? Weisfelt?

Arkadaşım Charlie piyanoyu annemin evine taşımama yardım edecek. Bu kadar mı?
Mein Freund Charlie wird mir helfen, das Piano zum Haus meiner Mutter zu bringen,… Ist das alles?