PLANKTON ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Plankton Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Merhaba Plankton.
Hallo, Plankton.
Plankton hile yaptı.
Plankton hat gemogelt.
Yiyeceği: Plankton.
Nahrung: Plankton.
Ben Plankton Goto.
Ich bin Plankton Gotō.
Balık ve plankton.
Fisch und Plankton.
Plankton Olmak İstiyorum!
Wir wollen Plankton sein!
Biyolüminesan plankton.
Sie filtern Plankton.
Hayır Plankton, ekip çalışması.
Nein, Plankton, Teamarbeit.
Aslında ben sadece plankton yerim.
Eigentlich fresse ich nur Plankton.
Plankton- Beslenme Özellikleri.
Plankton- Ernährungseigenschaften.
Ateş böcekleri, plankton, denizanası.
Leuchtkäfer, Plankton, Quallen.
Bazen plankton geceleri parlıyor.
Manchmal leuchtet Plankton nachts.
Kafataslarında çiğ plankton yiyoruz.
Wir essen rohes Plankton aus Schädeln.
Bunlar plankton mu acaba? Vay be.
Wow. -Ich frage mich, ob das Plankton ist.
Şurada. Karidesler. Plankton. Bak! Tamam.
OK. Sieh mal! Dort! Das Plankton. Garnelen.
Plankton öldüğünde deniz dibine çöker.
Stirbt das Plankton, stirbt das Meer.
İçeri girip Plankton ile konuşun.
Dabei kommen sie in Kontakt mit Plankton.
Plankton Divers El Nido yakınlarındaki oteller.
Hotels in der Nähe von Plankton Divers El Nido.
Kütle Sönme Plankton Için Çok Kötü Değil?
Mass Extinction Nicht so schlecht für Plankton?
Plankton ve ekolojik sistemler için önemi.
Das Plankton und seine Bedeutung für ökologische Systeme.
Bu ne demek biliyor musun? Hyang-minin karaciğerinde… plankton bulundu.
Wissen Sie, was das heißt? Plankton gefunden.
Plankton, bütün hayatını tarifi çalmaya adamıştı.
Es war Planktons Lebensaufgabe, das Rezept zu stehlen.
Daha fazla bilgi için lütfen okuyun:Parlayan Plankton.
Für weitere Informationen lesen Sie bitte:Glühendes Plankton.
Plankton bile Genenin seslerinden uzaklaşmak istiyor.
Selbst das Plankton will Genes Geräuschen entkommen.
O zaman orada birkaç plankton hariç hiçbir şey hayatta kalamaz, değil mi?
Also überlebt dort unten nichts außer Plankton und du, richtig?
Plankton ve lezzet sonrası burun damlası gibi lezzetlerle dolu.
Voller Plankton und schmeckt wie Nasenschleim.
Milyonlarca yılda fosilleşmiş alg ve plankton iskeletinden oluşan bir toprak çeşididir.
Erdgas ist in Millionen von Jahren aus Plankton und Algen entstanden.
Plankton( JBL PlanktonPur M) ve küçük kabuklularla( JBL Krill) beslenirler.
Fressen Plankton( JBL PlanktonPur M) und Kleinkrebse( JBL Krill).
Ancak suda fosfat olmayınca, plankton kalmıyor bu da balık kalmıyor anlamına geliyor.”.
Doch wenn das Wasser kein Phosphat enthält, entwickelt sich das Plankton nicht und es gibt keine Fische!”.
Plankton( JBL PlanktonPur M) ve küçük kabuklularla( JBL Krill) beslenirler.
Fressen Plankton( JBL PlanktonPur MEDIUM) und Kleinkrebse( JBL Krill).
Sonuçlar: 145, Zaman: 0.023

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca