PROGRAMI VAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
hat ein Programm
bir programı var

Programı var Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çinin programı var.
China hat einen Plan.
Bende bir yüz tanıma programı var.
Ich habe eine Software für Gesichtserkennung.
Kendi programı var.
Er hat seine eigene Agenda.
Artık bu hükümetin de kendi programı var.
Doch jetzt hat die Regierung eigene Pläne.
Teşvik programı var.
Es gibt ein Animationsprogramm.
Benim için çok önemli olan bir sosyal yardımlaşma programı var.
Es gibt da ein Gemeindeprogramm, das mir sehr wichtig ist.
Kampın 2 ana programı var.
Das Programm besitzt 2 Basiscamps.
Amazonun site sahipleri ve blog yazarları için bir Associates programı var.
Amazon hat ein Partnerprogramm für Websitebesitzer und Blogger.
Canelin bir reform programı var ama aynı zamanda çok karmaşık'' diyor.
Diaz Canel hat ein Programm, aber die Sache ist kompliziert.".
Evet, postanenin havalı bir posta ayırma ve takip programı var.
Ja, die Post hat dieses coole Posttrennungs- und Verfolgungsprogramm.
Çocuklarının bir vesayet programı var ve bu bütün aile için büyük önem taşıyor.
Ihre Kinder haben einen Zeitplan für die Vormundschaft, und das ist für die ganze Familie von großer Bedeutung.
En inatçı turistler için 14 gün boyunca bir karavanı gezme programı var.
Für die hartnäckigsten Touristen gibt es ein Programm zum Wandern eines Wohnwagens für 14 Tage.
New York Timesın üyelik programı var; The Guardianın üyelik programına kayıtlı 200 binden fazla abonesi var..
Die New York Times hat ein Programm. The Guardian hat in seinem Programm mehr als 200 000 zahlende Abonnenten.
Ek olarak, yaptığınız her tavsiye için 10 puan kazanabileceğiniz bir tavsiye programı var.
Darüber hinaus gibt es ein Empfehlungsprogramm, bei dem Sie für jede Empfehlung 10 Punkte erhalten.
Sanırım, hemen hemen her iş arama firmasının, diğerlerinden daha cömert bir başvuru programı var.
Ich vermute, dass praktisch jede Jobsuchfirma ein Empfehlungsprogramm hat, einige großzügiger als andere.
Benim kendi programım var.
Ich habe eigene Pläne.
Balıkçılarla ve finansçılarla ilgili programları var. Hatta ördek avlayan şu sakallı adamlar bile var..
Es gibt Sendungen über Angler und Pfänder, sogar über diese Entenjungs mit den Bärten.
Senin programın var.
Du hast Software.
Yaşlandırma programları var.
Es gibt Programme, um sie älter zu machen.
Programımız var.
Wir haben einen Zeitplan.
Özel bir eğitim programımız var. Konservatuvarımızda zor şartlardaki öğrenciler için.
Für Studenten aus… schwierigen Verhältnissen. Auf dem Konservatorium gibt es ein Sonderprogramm.
Programları var. Belediye hizmetleri, bunun gibi şeyler.
Es gibt Programme dafür. Die Stadt bietet Dienste an, so was.
Programımız var. Hayır, hayır.
Wir haben einen Zeitplan. Nein.
Bizim ultrason programımız var. Bugün değil.
Heute nicht. Wir haben einen Termin für den Ultraschall.
Programınız var mı?
Kann ich ein Programm haben?
Daha iyi programlar var, onları kullanıyorum.
Da gibt es Programme, die ich eher nutze.
Orada hangi programlar var?
Welche Programme gibt es da draußen?
O zaman, orada programlar var öğrenciler öğrenir şarkı yazmak, örneklemek ve bestelemek.
Dann gibt es Programme, bei denen Schüler lernen Songs schreiben, sampeln und komponieren.
Öyle programlar var, ama reklamdaki kadar bağışlayıcı değiller.
Ja, solche Programme gibt es, aber sie sind nicht so gut.
Ve bizim özellikle bu hastalıkla ilgili hazırlanmış özel bir tedavi programımız var.
Und wir haben ein Programm, welches genau für diese Behandlung gemacht ist.
Sonuçlar: 56, Zaman: 0.0562

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca