Ringden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ringden çık, Al!
Sonrasında da ringden ayrılıyor.
Ringden çık hemen Al!
Frank Sinatra ringden ayrılıyor.
Bu ringden canlı çıkamazsın.
Boklu kıçını ringden çıkar.
Ve ringden düşen biri olursa.
Ziggler mikrofonu atıyor ve ringden iniyor.
Kızını ringden çıkarsan iyi olur.
Ringden ilk atılan güreşçi kaybeder!
İkisi de ringden aşağı indi.
Ringden inerken seni görmesini sağla Mona.
Kazanan isim ringden şampiyon ayrılacaktı.
O yüzden gözyaşlarınızı silip sessizce ringden ayrılın.
Senin ringden sağ çıkmana izin vermeyecek.
Rus onu etkisiz bıraktı ve Creedi ringden fırlatıyor!
Bir daha ringden çıkarsan, puan kaybedersin.
Efsane boksör Bernard Hopkins son maçında ringden düştü.
Rakiplerini ringden atmış ve bir kaç yaşlı insanı ezmiş.
Mac bugün, bir süreliğine seni ringden uzak tutmamı söyledi.
Evander, eğer ringden bir dakika içinde çıkmazsa, diğer kulağını ben koparırım.
Genellikle profesyonel bir boksörün güzel bir dövüşünden sonra, ringden hastaneye doğrudan götürülürler.
O ringdeyken ve her yerin kanarken insanların seni umursaması çılgınlık, ama ringden indiğinde, tarih oluyorsun.
Kamera suratımı çekerken kafamın üstünde adamı tutuyormuşum gibi görünürdü… ve daha sonra,adamın ringden atılma görüntüsüyle onu birleştirirdik.
Teğmen Ringi duymadın mı?
Ring, bu kariyerini mahvedecek.
Ringe girmek zorunda kaldım, doğal olarak.
Ring kenarı.
Birini ringe sokmak kaça mal olur?
Bir ring kurduruyorum. Pazartesi.