Ritmine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hayatı ritmine göre yaşa.
Çünkü kalbim müziğin ritmine eşlik ediyor.
Davulun ritmine verin kendinizi!
Güzellik alanı blogcuların ritmine dayanıyor.
Onun ritmine daha iyi uyum sağla.
Kendinizi onun ritmine bırakın.
Çünkü herşey kadının biyolojik ritmine bağlı.
Soluk alma ritmine konsantre ol.
Ritmine saygı duy: Dünya artık yavaşladı.
Doğanın ritmine ve seslere karşı hassastırlar.
Kediler kendi davullarının ritmine doğru yürüyorlar.
Küçük adam kendi ritmine, aktivite dönemlerine ve dinlenme sürelerine sahiptir.
Erkek! Yepyeni bir dünyanın ritmine hoş geldin.
Afro-Küba ritmine biraz ara verelim.
Farklı renkli efektler müziğin ritmine uyum sağlar.
Ya da en azından ritmine dans edebileceğiniz bir şeyler.
Bu çocuk her zaman farklı bir bateristin ritmine yürüdü.
İnsanları makinelerin ritmine uyum sağlamaya mecbur etmek.
İçkinizi yudumlarken kendinizi DJ müziğinin ritmine bırakın!
Fransız hayatın ritmine girmek için birkaç gün sürer.
Bir ay boyunca, tüm dünya'' país do futebol'' un ritmine titreşir.
Tipik kostümler müzik ritmine veya yapılan dansa göre değişiklik gösterir.
Bu oturum Office 365 Hizmet İletişimi ritmine odaklanmaktadır.
Natalia yaşam kendi ritmine saygılı ve o serin ve mutlu her zaman.
Yeni bir şaheserin yapımına katıldım, çekiçlerin ritmine uymam gerektiği söylendi.
Müziğin ritmine kapılan İstanbullular, bir yandan dans etti, diğer yandan fotoğraf çektirdi.
Şarkılar da bu hikayenin ritmine göre şekil alıyor.
Kişisel ritmine aykırı yaşayanlar, birçok şey için aslında gerekenden daha fazla zamana ihtiyaç duyuyorlar.
Bileğinizdeki 500den fazla şarkının ritmine ve kalp atışınızın hızına göre koşun.