Sırtlan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kahverengi sırtlan.
Sırtlan Karargahı.
Tıpkı sırtlan gibiler.
Sırtlan falan da yok.
İşte Sırtlan geliyor.
Cehennemden gelen sırtlan.
Sırtlan, maymun, kertenkele.
Her şey olabilirim. Sırtlan olabilirim.
Sırtlan olabilir bwana.
Cehennemden gelen sırtlan.- Tıpkı sırtlan gibiler.
Sırtlan ve kurt için sıradan olan sözler.
Biliyorum. Biliyorum. Sırtlan alacak param da yok.
Sırtlan Gülmek Aslında Kelimelerle Mücadele.
Beyaz, soğuk kar ve karanlık,atletik sırtlan.
Çabuk, sırtlan gelmeden önce.
Tam beklemediği anda… İki yaralı sırtlan gibi üstüne atlayacağız.
Sırtlan zebra ile orangutanı öldürdü.
Gülmeyi hemen kesmezseniz, o aptal sırtlan kuzenleriniz gibi.
Daha fazla sırtlan saldırıya katılıyor.
O sırtlan kar ne düşündüğünü merak ediyor.
Sen gittikten sonra, iki sırtlan çadıra girdi ve masayı devirdi.
Sırtlan onu yerken, bende pencereden dışarı bakıyordum.
Bir kavgaya girmeye yeltenemiyor, sırtlan gibi avcılara her dokuz avdan birini kaybediyorlar.
Sırtlan Bellamy( Haiena no Berami) Bellamy korsanlarının kaptanıdır.
Çünkü sırtlan gibi gülen birini kim ister ki.
Sırtlan, belki Xirinin yine küçüleceğini umdu, ve takip etti… mesafesini koruyarak.
İlginçtir, üç sırtlan bir yetişkin erkek gorille eşit ağırlıkta.
Ama sırtlan kovalamak için kullanıldığını ilk kez görüyorum.
Aynanın önünde, sırtlan, Marynin yüzüyle kendine hayran hayran bakıyordu.
Sırtlan, belki Xirinin yine küçüleceğini umdu, ve takip etti mesafesini koruyarak.