Salvo Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Salvo yazdı.
Havuzun orada, Salvonun yanında.
Salvo kayıp.
Artık Don Salvo çok kızgın.
Salvo Ferraùnun teyzesiyim.
Bugün olmaz, Salvoyu bulmalıyız.
Salvo Ferraùnun bize sözüydü.
La Barca di Salvo yakınındaki oteller.
Bugünkü saldırı sadece ilk salvomuzdu.
Önce Salvo Lima öldürülür.
Tarifeler arasında bul Nürnberg ve San Salvo.
Aslında Salvo Ferraù için geldim.
Toplar 7:30 da ateşe başlayacak… Top başına 6 salvo.
Burada Salvo Randone ile yemek yerdim?
Yarım düzine cinayetin zanlısı. Frank Salvo.
San Salvo için daha fazla hava durumu.
Oraya gittiğinde Salvo cevap vermemiş.
Ignazio Salvo ya da Riinayla hiç görüşmedim.
An8} Savunma Bakanı Salvo Andò ile görüşür.
Salvo, lütfen! Ginevra, bunu halledebilir misin?
Giulio, mafya Salvo Limayı öldürmüş.
Salvo bu adanın fırsat demek olduğunu biliyor.
Melito di Porto Salvoda fırsat mı arıyorsunuz?
Ait olabileceğinden şüpheleniyor. Müfettişler Meclis Üyesi Salvo Ferraùya.
Canım Salvom, sana ne yaptılar?
Bir müddet sonra, Lima ve Nino Salvoyla bir görüşme yaptım.
Salvo Lima,{ \an8} Sicilyada ve tüm İtalyada mafyanın siyasi referans noktasıydı.
Melito di Porto Salvoda fırsat mı arıyorsunuz?
Bir hafta önce Reynolds eski bir suçlu olan Harry Salvoya 10 bin dolar yollamış.