SARAYDAKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

im Palast
am Hof
im Schloss
am Hofe

Saraydaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Saraydaki kültürü.
Kultur im Schloss.
Gerçi muhtemelen saraydaki tek sakallı sen olacaksın.
Du wirst am Hof wahrscheinlich der Einzige mit Bart sein.
Saraydaki bir cariye.
Eine Konkubine am Hof.
Gerçi muhtemelen saraydaki tek sakallı sen olacaksın.
Obwohl du wahrscheinlich der Einzige mit einem Bart bei Hofe sein wirst.
Saraydaki bu değişim.
All die Veränderungen am Hofe.
Combinations with other parts of speech
Montrose Düşesi. Bu onun saraydaki, kariyerinin sonu olacak.
Das ist das Ende ihrer Karriere bei Hof. Die Herzogin von Montrose.
Onu saraydaki herkes tanır.
Jeder am Hof kennt sie.
Ama kadın tarihçiler sadece saraydaki gündelik hayatı yazabilirler.
Doch Historikerinnen können einfach den Alltag im Palast dokumentieren.
Onu saraydaki herkes tanır.
Alle am Hof kennen sie.
Ama İmparatorluk, yeni imparatoriçesini kucaklarken saraydaki herkes kutlama yapmıyordu.
Aber während das Reich eine neue Kaiserin begrüßt ist nicht jedem im Palast zum Feiern zumute.
Saraydaki herkes bunu biliyor.
Alle im Palast wissen davon.
Para istemeik için geldi. Saraydaki saldırından sonra o ve iki adam.
Nach dem Überfall im Schloss kamen er und zwei andere und wollten Geld.
Saraydaki herkese işkence edeceğiz.
Wir foltern jeden am Hofe.
Antoine Watteauun tabloları saraydaki en önemli sanat eserleri arasında bulunmaktadır.
Die Gemälde von Antoine Watteau gehören zu den bedeutendsten Kunstwerken im Schloss.
Saraydaki herkesin bundan haberi var.
Jeder im Palast weiß das.
Bin odalı saraydaki kırmızı ipekten… özel iplik bulmak.
Nämlich einen bestimmten roten Seidenfaden zu finden im Palast der tausend Zimmer, um den geheimen.
Saraydaki herkes bunun farkındaydı.
Alle im Schloss wussten dies.
Çok inatçı. Saraydaki tek katilin o olmadığından şüphelenmeye başladım.
Ich vermute allmählich, dass sie nicht die einzige Mörderin am Hof ist. Bleibt stur.
Saraydaki yaşamın tadını çıkartın.
Sich Erfreuen am Leben im Palast.
Yakında seni bu saraydaki en güçlü kadın yapacağım. Majesteleri.
Eure Majestät. also hab keine Zweifel oder Eifersucht. Ich mache dich zur mächtigsten Frau im Palast.
Saraydaki bütün kapıları kapatın!
Alle Tore des Palastes verriegeln!
Thomasya diyordum ki, saraydaki kadınları etkilemek istiyorsa dans etmeyi öğrenmeli.
Tanzen lernen muss. Ich sagte Thomas gerade, dass er, um eine Frau am Hof zu beeindrucken.
Saraydaki diğer ganimetlerin yanında.
Im Palast bei den anderen Trophäen.
Tadı saraydaki kimchinin aynısı.
Es schmeckt wie das Kimchi im Palast.
Bu saraydaki kimseye güvenmiyorum.
Ich vertraue niemanden im Palast.
Saraydaki yaşamı nasıl buldun Mark?
Wie gefällt Euch das Leben am Hof, Mark?
Ama saraydaki oda nı da bırakmıyorsun.
Aber Ihr habt auch Gemächer bei Hofe.
Saraydaki her şey sizin olacak Ekselansları.
Alles im Palast wird Euch gehören.
Saraydaki tüm soylular almak isteyecek.
Jeder Adlige am Hof will davon etwas kaufen.
Ayrıca saraydaki herkes sizin hakkınızda konuşuyor.
Und am Hof redet jeder über Euch.
Sonuçlar: 67, Zaman: 0.0241

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca