SATMAYA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• zu verkaufen
• dem Verkauf
• andrehen
• zu vermarkten
• zu dealen
• der Verkauf

Satmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Satmaya başla Flippa.
Fang an zu verkaufen, Flippa.

Bunları satmaya hakkın yok.
Du hast kein Recht, die zu verkaufen.

Beni meta kölesi olarak satmaya kalktı.
Mich in die Meta-Sklaverei zu verkaufen.

Ne satmaya çalışıyorsun?
Was wollen Sie mir verkaufen?

Esrar alıp satmaya başladım.
Und begann, mit Marihuana zu dealen.

Satmaya çalışacaksın… ve satabildiğin kadar toner.
Und versuchen, so viele Toner wie nur möglich zu verkaufen.

Jimenez satmaya razı oldu.
Jimenez hat eingewilligt, zu verkaufen.

Bize elektrikli süpürge satmaya çalışıyor.
Sie will uns'n Staubsauger andrehen.

Hayır, satmaya da gelmedik.
Nein, wir verkaufen auch nichts.

Birisi ona parçalarını satmaya çalışmış.
Jemand hat versucht, Teile davon zu verkaufen.

Ve onu satmaya çalıştığının.
Und versucht haben, ihn zu verkaufen.

NVIDIA Kendi Kartını Satmaya Başladı.
NVidia beginnt mit dem Verkauf eigener Grafikkarten.

CES| LG satmaya başlayacak tv rulolar astronomik fiyatlarla.
CES| LG startet den Verkauf TV Rollen zu astronomischen Preisen.

Artık kimse satmaya çalışmıyor.
Niemand versucht mehr zu verkaufen.

Ardından Zeyd kendi ürünlerini satmaya başladı.
Daraufhin begann Graham, das Produkt selbst zu vermarkten.

Bu elması satmaya söz verdim.
Ich habe versprochen, diesen Diamanten zu verkaufen.

Yeni çocuk. Birkaç Örümcek fotoğrafı satmaya çalışıyor.
Der Neue versucht, ein paar… Spidy-Fotos zu verkaufen.

Ben dükkanı satmaya uğraşıyorum.
Ich versuche, den Laden zu verkaufen.

Yaşam sigortasını çocuklarım için mi satmaya çalıyorsunuz?
Sie wollen mir Lebensversicherungen für meine Kinder andrehen?

Uyuşturucu bile satmaya başlamıştı, Jack.
Er hat sogar angefangen, Drogen zu verkaufen, Jack.

Eve gelince okula döndüm. Sonra Kennyyle satmaya başladım.
Ich kam heim, studierte wieder und Kenny und ich fingen an zu dealen.

Ve bu uyuşturucu satmaya devam etmesi demek oluyor.
Und das bedeutet, die Drogen weiter zu verkaufen.

Ürünlerini internet üzerinden satmaya bugün başla!
Fangen Sie heute an, Produkte online zu vermarkten!

Amerikanın bize satmaya çalıştığı Brad Pitt tipindeki İsanın aksine. Doğru.
Im Gegensatz zu dem Brad-Pitt-Jesus, den Amerika uns andrehen will.

Sonra uyuşturucu satmaya başladım.
Später fing ich an, Drogen zu dealen.

Fujitsu, Oracle ile uzun yıllar süren bir ortaklığa sahiptir ve Oracle Teknoloji Ürünlerini satmaya yetkilidir.
Fujitsu unterhält eine langjährige Beziehung zu Oracle und ist autorisiert, Technologieprodukte von Oracle zu vermarkten.

Google Müzik satmaya başlıyor.
Google beginnt mit dem Verkauf Musik digital.

Kasım 1989da Infiniti arabalarını Kuzey Amerikaya satmaya başladı.
Im Jahr 1989 begann der Verkauf von Infiniti-Fahrzeugen in den USA.

Bu durum sadece yeni ürün satmaya çalışmaktan ibarettir.
Hier wird nur der Verkauf von neuer Ware angestrebt.

Mantıken, aile şirketi, müşterilerinin işlerini kolaylaştırmak için hareketli malzemeleri satmaya başladı.
Logischerweise begann das Familienunternehmen mit dem Verkauf beweglicher Vorräte, um die Arbeit seiner Kunden zu vereinfachen.