SEAMUS ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Seamus
• Mcfly/seamus

Seamus Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Merhaba Seamus.
Hallo Seamus.

Seamus sakin ol.
Seamus, ganz ruhig.

Ünlü Seamus.
Berühmter Seamus.

Seamus, iyi misin?
Bist du in Ordnung? Seamus.

Kardeşim Seamus.
Mein Bruder Seamus.

Seamus ya da Billy Zane.
Seamus oder Billy Zane.

İyi akşamlar Seamus.
Guten Abend, Seamus.

Seamus, ne yapıyorsun?
Seamus, was machst du da?

Denemeye devam et, Seamus.
Versuch's weiter, Seamus.

Seamusu da yanında götür?
Kannst du Seamus mitnehmen?

Yalnız. Seamus, Gayle, Drew.
Seamus, Gayle, Drew. Allein.

Seamustan çok hoşlanıyorum.
Dieser Seamus ist mir sympathisch.

Sesini duymak güzel Seamus.
Schön, deine Stimme zu hören, Seamus.

Seamus, bir dolar bozukluk var mı?
Mist, ich habe kein Kleingeld?

Diggs! Dışarıda Seamus ile bekle.
Diggs! Warte draußen mit Seamus.

Seamusun kaçmasına izinmi verdin?
Du hast Seamus entkommen lassen?

Sizi oğlum Seamusla tanıştırayım?
Seamus. Darf ich Euch meinen Sohn vorstellen?

Seamusun gitmesine izin mi verdin?
Du hast Seamus entkommen lassen?

Yaptığı açıklamada, İrlandalı terörist Seamus ORourkeun.
Der irische Terrorist Seamus O'Rourke-.

Seamusu kedilerden önce bulun.
Findet Seamus, bevor es die Katzen tun.

Ama şanslısınız… Seamus sizi orada buldu.
Sie haben eine Kopfverletzung, es ist aber nichts Ernstes.

Diggs! Seamusla birlikte dışarıda bekle.
Diggs! Warte draußen mit Seamus.

Geleceğe Dönüş III Marty McFly/ Seamus McFly.
Zurück in die Zukunft III als Marty McFly/Seamus McFly.

Seamus hapisten nasıl kaçtı?
Wie konnte Seamus aus dem Gefängnis ausbrechen?

Ama başka planlarım var. Kulağa çok hoş geliyor, Seamus.
Aber ich habe andere Pläne. Das klingt herrlich, Seamus.

Seamus hapisten nasıI kaçtı?
Wie konnte Seamus aus dem Gefängnis ausbrechen?

Ciddi bir şey değil, ama Seamus sizi bulduğu için şanslısınız.
Sie haben eine Kopfverletzung, es ist aber nichts Ernstes.

Peki Seamus Wiles bunu nereden biliyormuş?
Und woher weiß dann Seamus Wiles von ihnen?

Elizabeth, kardeşlerimle konuşmalıyım.- Teşekkürler, Seamus.
Elizabeth, ich muss mit meinen Brüdern sprechen.- Danke, Seamus.

Sizi oğlum Seamusla tanıştırayım. Ta kendisi.
Darf ich Euch meinen Sohn vorstellen: Seamus.