Sert vurmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sert vurmak benim işim.
Lace: Topa çok sert vurmak.
Sert vurmak istemedim.
Amacım sert vurmak değildi.
Bebeğim, üzgünüm. Sana öyle sert vurmak istemedim.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Daha
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Sana sert vurmak istemedim dostum.
O yapmayınca, ben bu kadar sert vurmak zorunda kaldım.
Hızlı ve sert vurmak da öğretildi böylece bir kere vurmanız yetiyor ve ben şu an bir duvara ya da insana vuruyormuş gibiyim.
Bugün seni tokatladığım için üzgünüm, o kadar sert vurmak istememiştim.
Sana öyle sert vurmak istemedim.
Bu kadar sert vurmak zorunda mıydın?''.
Ona o kadar sert vurmak istememiştim.
Sana bu kadar sert vurmak istememiştim. Eller.
Size o kadar sert vurmak istemedim, Bay Lipwig.
Bana o kadar sert vurmak zorunda değildin.
Virgil o kadar sert vurmayı istememişti. Teşekkür ederim.
Bazı zamanlar belirleyici bir anda sert vurmanız gerekir” diye konuşmuştu.
Sertçe vur. Güzel vurdun Rich.
Önce ve sert vur. Merhamet yok!
Dodgerın bana o kadar sert vurmasına gerek yoktu.
Çok sert vurdun.
Kimse hayat kadar sert vuramaz.”.
Gir, sertçe vur, ve çık.
Kimin topa daha sert vurduğunu anlamamız gerekiyor. Sen mi yoksa annem mi.
Ne kadar sert vurdun?
Ne kadar sert vurdun kafasına?
Bana sert vurdun Sterling. Kuralları biliyorsun.
Bana sert vurdun Sterling. Kuralları biliyorsun.
Daha sert vur!
Baya sert vurdun.