SHERIDANI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Sheridan

Sheridanı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Sheridanı tanırım.
Ich kenne Sheridan.

Senatör Sheridanı aramıştım.
Ich möchte Senator Sheridan sprechen.

Sheridanın hiç şansı yok.
Sheridan hat keine Chance.

Canlı olarak Bobby Sheridanı dinliyorsunuz.
Ihr hört Bobby Sheridan live.

Ann Sheridanı tanıyor muyum?
Ob ich Ann Sheridan kenne?

Yapacağımız ilk şey, şu Sheridanı satmak olacak.
Als Erstes verkaufen wir den Sheridan.

Bana Sheridanı getir.
Bringen Sie mir Sheridan.

Kaybedecek hiçbir şeyi yok ve Sheridanı suçluyor.
Er hat nichts zu verlieren und beschuldigt Sheridan.

Terry Sheridanı istiyorum.
Ich will Terry Sheridan.

Sheridanı yakalatan sizsiniz.
Sie haben Sheridan festgenommen.

Dolayısıyla bu ziyaret Sheridanı oldukça sevindirir.
Mit dieser Lösung ist Sheridan hochzufrieden.

Kaptan Sheridanı kaçıran gemiyi tanıyoruz.
Das Schiff, das Captain Sheridan.

Onları ve kanıtları ele geçirdiğimiz anda Sheridanı ve bu işe karışan diğerlerini tutuklayacağız.
Wenn wir sie und den Beweis haben, verhaften wir Sheridan und alle anderen Beteiligten.

Kaptan Sheridanı durumdan haberdar ettim.
Ich unterrichtete Captain Sheridan.

Molly Sheridan. Molly Sheridanı tanıyorsun, değil mi?
Molly Sheridan. Sie kennen Molly Sheridan, nicht wahr?

Bay Sheridanı tekrar nakil listesine alın.
Mr. Sheridan kommt wieder auf die Liste.

Grant, nihayet bir komutan buldu; General Philip Sheridanı 1864 Vadi Seferlerinde üstünlük sağlayacak kadar saldırgandı.
Zuschuss fand schließlich ein Kommandant, General Philip Sheridan, aggressiv genug in den vorzuherrschen Tal- Kampagnen von 1864.

Sheridanı suçlamıyorum, çünkü onun şüphesiz çok zor bir görevi var.
Kein Vorwurf an Sheridan. Er hat zweifellos einen harten Job.

Ve akademideyken Sheridanın öğrencilerimden biri olması.
Außerdem war Sheridan auf der Akademie einer meiner Studenten.

Rica etsem Sheridanı, sabah Londraya götürebilir misin?
Bringst du den Sheridan morgen früh nach London?

Kaptan Sheridanı çağırmıştım.
Captain Sheridan war eingeladen.

Şahsi düzeyde, Sheridanı özlüyorum, Delenn ile Minbara gittiği için.
Ich persönlich vermisse Sheridan, seit er mit DeIenn auf Minbar ist.

Sadakatimi ispatladıktan Sheridanı yakalattıktan sonra bana her şeyi anlatacağını söylemiştin.
Sie würden mir alles erzählen, nachdem ich meine LoyaIität bewiesen habe und Sie Sheridan haben.

Bu Sheridana güveniyor musun?
Dieser Sheridan, traust du dem Mann?

Sheridana yaptıklarını duymuşlar.
Sie haben Sheridan verraten.

Kaptan Sheridana acil mesaj.
Captain Sheridan, dies ist ein Notruf.

Kaptan John Sheridandan Dünya destroyerlerine.
Captain John Sheridan an die Zerstörerflotte der Erde.

Sheridandan Kaptan Ecklanda. Mevkiinize yaklaşıyoruz ama ateş açmayacağız. Tekrar ediyorum, ateş açmayacağız.
Sheridan an Captain EckIand, wir nähern uns Ihrer Position, haben aber nicht die Absicht, das Feuer zu eröffnen.

Bunların Kaptan Sheridanla ne ilgisi var?
Was hat Captain Sheridan mit alldem zu tun?

John Sheridandan Dünya filosuna.
John Sheridan an ErdfIotte.