SILAHLI BIR ADAM ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Mann mit einer Waffe
Mann mit einer Pistole
bewaffneten Mann
Typ mit Waffe

Silahlı bir adam Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Silahlı bir adam.
Yukarıda silahlı bir adam vardı.
Da ist ein Typ mit Waffe.
Silahlı bir adam.
Ein bewaffneter Mann.
İçeride silahlı bir adam var!
Dort drin ist ein Bewaffneter!
Silahlı bir adam.
Ein Mann mit einer Waffe.
Yukarıda silahlı bir adam var.
Da oben ist ein Mann mit einer Waffe.
Silahlı bir adam var.
Ein Bewaffneter! Telefon.
Burada eli silahlı bir adam var.
Ein bewaffneter Mann ist hier drin.
Silahlı bir adam vardı.
Da war ein bewaffneter Mann.
Büromda eli silahlı bir adam var.
Hier ist ein bewaffneter Mann in meinem Büro.
Silahlı bir adam var.
Da ist ein Mann mit einer Waffe.
İçeriye silahlı bir adam girmiş.
Drinnen soll sich ein bewaffneter Mann verschanzt haben.
Silahlı bir adam gördüm.
Ich habe einen Mann, mit einer Pistole.
Saat 3 yönünde, silahlı bir adam nöbet tutuyor.
Rechts von euch steht ein bewaffneter Mann Wache.
Silahlı bir adam evime girdi.
Ein bewaffneter Mann brach gerade in mein Haus ein.
Sahile doğru koşan silahlı bir adam gördüm.
Ich sehe einen bewaffneten Mann, der zum Strand läuft.
Kümese silahlı bir adam girdiğinde ne olur?
Was passiert, wenn ein Mann mit Pistole auftaucht?
Benim geleceği görüşümde… silahlı bir adam büroya geliyordu.
In meiner Vision kamen Bewaffnete ins Büro.
Silahlı bir adam ona arabaya binmesi için baskı yaptı.
Bewaffnete Männer drängten sie, in das Auto einzusteigen.
Bunca zamandır silahlı bir adam arıyorduk.
Wir haben die ganze Zeit nach einem bewaffneten Mann gesucht.
Ormanda kulübenin etrafında gezinen eli silahlı bir adam var.
Im Wald umkreist ein Mann mit einer Waffe die Hütte.
Uçakta silahlı bir adam var.
Wir haben einen Bewaffneten an Bord.
Kaptan, en güneydeki odanın dışında silahlı bir adam var.
Captain, vor der Tür des südlichsten Raums steht ein bewaffneter Mann.
Odamda silahlı bir adam vardı.
In meinem Zimmer war ein Mann mit einer Waffe.
Lenoxta insanları soyan, silahlı bir adam var.
Da ist ein Mann mit Waffe, er überfällt Leute in der 122 Lenox.
Bahçede silahlı bir adam yakalanmış.
Im Garten entdeckte man einen bewaffneten Mann.
Kızağı ve köpeği alıp kaçtı. Şey, bilmiyorum. Aniden, silahlı bir adam çıktı.
Ein bewaffneter Mann tauchte auf, nahm den Schlitten und Amber.- Keine Ahnung.
Bahçede silahlı bir adam yakalanmış.
Im Garten hat man einen bewaffneten Mann entdeckt.
Kendisi ve herkes için tehlikeli olan silahlı bir adam dolaşıyor.
Es läuft ein Mann mit einer Pistole herum, für sich selbst und für andere eine Gefahr.
Bu katta silahlı bir adam dolaşıyor.
Im Keller ist ein Mann mit einer Pistole.
Sonuçlar: 94, Zaman: 0.0401

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca