SILAHLI SOYGUNCU ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

bewaffneter Räuber
bewaffnete Räuber

Silahlı soyguncu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Silahlı soyguncular.
Bewaffneten Raubes.
Kim bu silahlı soyguncu?
Wer ist der bewaffnete Räuber?
Silahlı soyguncular kaçtı.
Bewaffneter Räuber ist entkommen.
Katiller? Silahlı soyguncular?
Mörder? Bewaffnete Verbrecher?
Silahlı soyguncuya sürpriz.
Bewaffnete Einbrecher überrascht.
Combinations with other parts of speech
Akşam yemeği silahlı soyguncudan.
Dinner durch bewaffneten Überfall.
Silahlı soyguncular ne olacak?
Die bewaffneten Räuber, was ist mit denen?
Artık burada silahlı soygunculara yer yok.
Für Revolverhelden ist da kein Platz mehr.
Silahlı Soyguncu 4 Bin Lira ile Kaçtı.
Die Raubmörder entkamen mit 4 000 Mark.
Polis tüm şehirde silahlı soyguncuları arıyor.
Polizei sucht bewaffneten Räuber in der Stadt.
Ya silahlı soyguncular ne olacak,?
Die bewaffneten Räuber, was ist mit denen?
Bu nedir? Bu iki ölü silahlı soyguncu.
Zwei tote bewaffnete Räuber und das gestohlene Geld vom Tankstellenraub. Was ist das?
Silahlı soyguncu, bir bankayı soyar.
Ein bewaffneter Räuber überfällt eine Bank.
Peruda takside yolculuk yaptığı sırada silahlı soyguncuların saldırısına uğradı.
In Peru im dem Taxi wurde sie von bewaffneten Räubern überfallen.
Silahlı soyguncu yanlış eve girer.
Bewaffneten Räuber treten in das falsche Haus.
Mahkûm arkadaşlarınız, katiller silahlı soyguncular, tecavüzcüler ve zihinsel özürlüler.
Eure Mitinsassen sind Mörder, bewaffnete Räuber, Vergewaltiger und Geisteskranke.
Silahlı soyguncu, kundakçı, uyuşturucu bağımlısı.
Bewaffneter Räuber, Brandstifter, Drogenfreak.
Dün gece, hem arabayla kaçan silahlı soyguncuları… hem de iki mücevher hırsızını yakalamışsın.
Bewaffnete Räuber und 2 Juwelendiebe geschnappt. Du hast gestern Nacht einen Exhibitionisten.
Silahlı soyguncu, kundakçı, uyuşturucu bağımlısı. İyi biriyim.
Bewaffneter Räuber, Brandstifter, Drogenfreak.
Dün gece, hem arabayla kaçan silahlı soyguncuları hem de iki mücevher hırsızını yakalamışsın.
Ihr habt gestern einen Exhibitionisten, bewaffnete Räuber in einem Fluchtauto und zwei Schmuckdiebe geschnappt.
Silahlı soyguncu, kundakçı, uyuşturucu bağımlısı. Pinball Parker.
Pinball Parker. Bewaffneter Räuber, Brandstifter, Drogenfreak.
Bu nedenle, nöbetçiye ateş eden ve öldüren maskeli, silahlı soyguncu sanık Cheung Yat-tungdur.
Aus diesem Grund ist der bewaffnete Räuber, der den Wachtposten erschossen und getötet hat, zweifelsfrei der Angeklagte Cheung Yat Tung.
Peki ya silahlı soyguncular ne olacak?
Die bewaffneten Räuber, was ist mit denen?
Yakında bir gün, bunların hepsi birer efsane olmaya yüz tutacak. Sınır kasabası,kanun adamı, silahlı soyguncu.
Schon bald wird das alles nur noch ein Mythos sein, die Grenzstadt,der Gesetzeshüter, der Revolverheld.
İzmirde silahlı soyguncu bankadan 35 bin TLyi alıp kaçtı.
In Arlesheim hat ein bewaffneter Räuber 35'000 Euro erbeutet.
Gizli Servis, eyalet polisi, ATF, hepimiz Ohio, Kentucky ve Iowa daçalışan bir grup… silahlı soyguncunun peşindeydik.
Die in Ohio, Kentucky, Iowa ihr Unwesen trieben… Geheimdienst, Staatspolizei,ATF, wir waren alle hinter bewaffneten Gangstern her.
Hayır ama silahlı soyguncular bile sosyal medya kullanıyor.
Nein, aber selbst bewaffnete Räuber posten in den sozialen Medien.
Şu an ona yardım edemiyor olabilirim ama yangından birilerini kurtarabiliyorsam ya da silahlı soyguncuları durdurabiliyorsam, bunu yapacağım.
Ich mag zwar nicht in der Lage sein, ihm zu helfen, aber wenn ich jemanden aus brennenden Gebäuden retten oder bewaffnete Diebe aufhalten kann… werde ich es tun.
Silahlı Soyguncular Çalışanların Kendilerini Güldürmelerine Neden Olur.
Bewaffnete Räuber verursachen Angestellte, sich selbst zu lachen.
Hapse yolladığım silahlı soyguncular da tutumları açısından aynı derecede tutkulular.
Ich habe schon viele bewaffnete Räuber ins Gefängnis gebracht, und sie sind genauso leidenschaftlich bei der Sache.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0336

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca