SILINDIRIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Silindirin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Silindirin altından!
Unter die Dampfwalze!
Teşekkürler. Demin silindirin nerede olduğunu söyledin?
Danke. Du hast mir gerade verraten, wo der Zylinder ist?
H: Silindirin yüksekliğidir.
H: Höhe des Zylinders.
Ben varlığınızın sizi sütunun, silindirin ya da tünelin tepesinde beklediğini görselleyin.
Wie die Präsenz auf euch an der Spitze dieser Säule, Zylinder oder Tunnel wartet.
Silindirin çapı- 81 mm;
Durchmesser des Zylinders- 81 mm;
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Her iki durumda da silindirin içine hiç yakıt püskürtülmez.
In beiden Fällen wird kein Kraftstoff in den Zylinder gespritzt.
Silindirin tam şurasında bir delik var.
Der Zylinder hat ein Loch.
İlk ekleyeceğim detaylar hafifçe bu silindirin üst yüzeyini gösterecek bir çizgi.
Die obere Fläche des Zylinders anzudeuten. Zuerst füge ich eine Linie hinzu, um ganz leicht….
Evet, silindirin içinden çıktı.
Ja, sie war in dem Zylinder.
Net olmak gerekirse, asfalt döşenirken silindirin baskısından 13 kat daha fazladır;
Um es klar zu sagen, das ist 13 mal mehr als der Druck der Walze beim Verlegen von Asphalt;
Silindirin yüksekliğini bulun.
Finde die Höhe des Zylinders.
Bastırma kuvveti F= PS, adsorpsiyon basıncı ve silindirin piston alanı ile ilgilidir.
Die Druckkraft F= PS bezieht sich auf den Adsorptionsdruck und die Kolbenfläche des Zylinders.
Boğa; Silindirin yüksek doldurma hızı.
Bull; Hohe Füllgeschwindigkeit des Zylinders.
İskenderden ve diğer imparatorluklardan sonra, Babil düşüşe geçiyor, parçalara ayrılıyor Babil İmparatorluğunun izleri kayboluyor;ta ki 1879da silindirin İngiliz Müzesinin Babilde yaptığı kazıda ortaya çıkarılmasına kadar.
Nach Alexander und den anderen Reichen zerfällt Babel, liegt in Ruinen, und alle Spuren des großen babylonischen Reichessind verloren- bis 1879, denn da wird der Zylinder bei einer Grabung des Britischen Museums in Babylon entdeckt.
Ve silindirin başka bir hikayesi başladı.
Und eine weitere Geschichte beginnt für den Zylinder.
Ve teoride, yanlızca bu iki girdi ile-- sınırların ve basıncın değerleri ile sonsuz sayıda lens( cam) yapabilirsiniz ve bunlar insan kaynaklı sapma hatalarını eksi onikiden, artı sekiz dioptere,ve silindirin dört diopterine kadar kapsar.
Und mit tatsächlich nur diesen zwei Eingaben- also die Form der Randbedingung und der Druck- kann man eine unbegrenzte Anzahl an Linsen definieren, welche die Anzahl der menschlichen Brechungsfehler abdecken vonminus 12 bis plus acht Dioptrien, bis zu vier Dioptrien des Zylinders.
Bilmiyordum.- Silindirin gömüldüğü yeri bilmiyordum.
Ich wusste nicht, wo der Zylinder vergraben war.
Silindirin tepesinde, şekil bir muz gibi öne doğru eğilir, öne bakarak.
Oben am Zylinder beugt sich die Form wie eine Banane nach vorn.
Koninin hacmi silindirin hacminin üçte biri kadardır. Birinci soru.
Frage eins, das Volumen des Kegels ist ein Drittel des Volumens des Zylinders.
Silindirin her iki ucundaki basınç aynı değildir.
Weil der Druck auf beiden Seiten des Zylinders gleich ist, geschieht nichts.
Genellikle silindirin yüzeyi tozu al ve özellikle dış çalışır.
Wischen der Oberfläche der Walze oft Staub und insbesondere außerhalb arbeiten.
Silindirin temizlenmesi yardımcı olacaktır, ancak nasıl çalışır?
Eine Säuberung des Zylinders schafft Abhilfe, doch wie funktioniert das?.
Silindirin bir kopyası, New Yorktaki Birleşmiş Milletler Merkezinde bulunmaktadır.
Eine Kopie des Zylinders ist in der UN-Zentrale in New York zu sehen.
Silindirin bir kopyası, New Yorktaki Birleşmiş Milletler Merkezinde bulunmaktadır.
Eine Replik des Zylinders steht auch im Hauptquartier der Vereinten Nationen in New York.
Silindirin yüksekliğinin optimal değeri, eritilmiş ürünün duvar kalınlığına bağlıdır.
Der optimale Wert der Höhe der Walze hängt von der Dicke der Wände des geschmolzenen Produkts ab.
Silindirin uzunluğu, kapının kalınlığı ile aynı olmalıdır; bu normalde 60 mmdir.
Die Länge des Zylinders entspricht der Dicke der Tür(normalerweise 60 mm).
Her silindirin içinde yüzde 10 eskiçağlara ait hava var, sera gazlarının, karbondioksitin, metanın, azot oksitin bozulmamış bir zaman kapsülü, hepsi de karın oluşup ilk kez düştüğü andan bu yana değişmemiş durumdalar.
Jeder Zylinder beherbergt etwa 10 Prozent uralter Luft, eine Zeitkapsel unverfälschter Treibhausgase- Kohlendioxid, Methan, Stickstoffoxid- alle unverändert seit dem Tag, an dem der Schnee entstand und niederfiel.
Horozu ve silindiri değiştirdim ve ayarını yaptım.
Ich habe Hammer und Zylinder ausgetauscht und alles repariert.
Silindirleri monte ettim ve çatalı modifiyeledim.
Ich hab den Zylinder ausgetauscht und die Gabelungen modifiziert.
Bu silindirleri dolaba saklayacağım.
Ich werde die Zylinder im Wäscheschrank verstecken.
Sonuçlar: 50, Zaman: 0.0295

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca