Siyahla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Siyahla buluşması.
Koltuklar da siyahla kaplanıyorlar.
Siyahla ne oynarsınız?
Was spiele ich mit Schwarz?Gümüş ise siyahla çok yakışıyor.
Die silber ist toll als die schwarz.Siyahla her şey yolunda olacaktır.
Mit Schwarz wird alles gut aussehen.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
siyah çay
siyah saçlı
siyah adam
siyah renk
siyah bir adam
siyah nokta
siyah kapüşonlu
siyah kuşak
siyah kuğu
siyah elbise
Daha
Isimlerle kullanım
Ama bu sefer siyahla değil!
Aber diesmal sollte es nicht schwarz sein!Hep siyahla karşılaşacak değilsin ya.
Sie treffen nicht immer ins Schwarze.Seçilen noktalar siyahla doldurulur.
Die ausgewählte Oktave wird schwarz ausgefüllt.Hep siyahla karşılaşacak değilsin ya.
Und Du kannst ja nicht immer ins Schwarze treffen.Sen de biliyorsun, iyilikle kötülük, siyahla beyaz yok.
Du weißt, es gibt kein Gut und Böse, Schwarz und Weiß.Kendini siyahla sınırlamayın.
Beschränke dich nicht auf Schwarz.Bordo manikür mükemmel beyaz ve siyahla birleştirir.
Maroon Manicure lässt sich perfekt mit Weiß und Schwarz kombinieren.Sonra da siyahla doldurmaya başlayın.
Beyaz: her şeyle, özellikle mavi,kırmızı ve siyahla uyum sağlıyor.
Weiß: Kombiniert mit allem,besonders Blau, Rot und Schwarz.Siyahla kombinasyon halinde çok güzel görünüyor.
Sieht gut aus in Kombination mit schwarz.Aslında sarı ve siyahla daha güzel görünüyor.
So sieht es besser aus. Ganz in Schwarz und Gelb.Siyahla karıştırma herhangi bir değişikliğe neden olmaz.
Beim Mischen mit Schwarz gibt es keine Änderung.Yine de saf beyaz veya siyahla kullanmak etkili olabilir.
Die Verwendung mit reinem Weiß oder Schwarz kann jedoch effizient sein.Bir sonraki adım, kahverengi lekelerin merkezini siyahla boyamaktır.
Der nächste Schritt- die Mitte von braunen Flecken schwarz zu malen.Ancak siyahla beyazın arasında pek çok gri tonu var.
Aber zwischen Schwarz und Weiß gibt es viel Grau.Yanlışla doğruyu ayırt edebilmeli. Ancak, siyahla beyazın farkını bilip.
Aber er müsse Weiß und Schwarz unterscheiden können, Recht und Unrecht.Timmynin siyahla ne alakası var?- Renginden dolayı.
Was hat Timmi mit Schwarz zu tun? Wegen seiner Farbe.Sonrasında kırmızı başlıklı bir adam ve… siyahla giyinmiş sarışın bir kadın vardı.
Und eine Frau in schwarzen Lederklamotten. MANN: Da war ein Mann mit roter Kapuze.Özellikle siyahla ne kadar zayıf gösterdiğine inanamazsınız.
Er macht wahnsinnig schlank, vor allem in Schwarz.Yılında fast food lideri“ М” harfini sadeleştirdi ve“ McDonalds” kelimesini siyahla boyadı.
Vereinfachte der Fast-Food-Führer den Brief„М“ und färbte das Wort„McDonald's“ schwarz.Bakır siyahla kaplandıktan sonra, yarım saat dikkat edin.
Nachdem das Kupfer schwarz bedeckt ist, beachten Sie die halbe Stunde.Zira, siz püritenler… dünyanın sadece siyahla beyazdan müteşekkil olduğunu düşünürsünüz.
Ist die Welt ganz schlicht schwarz und weiß. Denn für euch Puritaner.(PV2010 und PV2003)Gibt an, welche Bildwerte schwarz dargestellt werden.Sosyalizm ve bireyselcilik siyahla beyaz gibi birbirine zıt değildir.
Sozialismus und Individualismus sind keine Gegensätze wie Schwarz und Weiß.Yeni FACT-Finder 7.1 size müşterilerinizin gerçekten ne istediğini siyahla beyaz kadar net gösteriyor.
Der neue FACT-Finder 7.1 zeigt Ihnen schwarz auf weiß, was Ihre Kunden wirklich wollen.
